قَالَ
اللهُ تَعَالَى: وَاذْكُرْ فِى الْكِتَابِ اِسْمٰعِيلَ اِنَّهُ كَانَ صَادِقَ
الْوَعْدِ وَكَانَ رَسُولًا نَبِيًّا. (سورة مريم، ٥٤ )
الله
تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) : "
و كتابده ( قرآن كريم ده ) إسماعيل دن شبهه يوقكى او وعدنده صادق إيدى و بر
رسول و بيغمبر إيدى ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve Kitab’da (Kur’ân-ı Kerîm’de) İsmâil’i de an. Şüphe yok ki o, va’dinde sâdık idi ve bir Resûl ve Peygamber idi.”
(Meryem Sûresi, âyet 54)
Hicrî: 18 Zilkade 1440 Fazilet
Takvimi
İSMÂİL ALEYHİSSELAM
Hazret-i İsmâil, İbrâhim Aleyhisselâm’ın oğludur. Hâcer adındaki zevcesinden dünyaya gelmiştir. Hazret-i Hâcer’i, Mısır hükümdarı, Hz. İbrâhim’in (a.s.) hanımı Hz. Sâre’ye bağışlamıştı. Hz. Sâre de onu mübarek kocası İbrâhim Aleyhisselâm’a vermişti.
İbrâhim (a.s.), Hak Teâlâ’nın emriyle Hz. Hâcer’i ve oğlu İsmâil’i alıp Hicaz’da Kâbe-i Muazzama’nın bulunduğu mahalle götürdü, orada bıraktı. Onların ayaklarının bereketiyle “Zemzem” suyu meydana çıktı. Sonra Yemen’den gelmiş bulunan “Cürhüm” kabîleleri de onlara komşu oldu. O zamana kadar ıssız ve susuz bulunan Mekke-i Mükerreme vadisini îmâr ettiler. Artık oralar şenlenmişti.
Hz. İbrâhim (a.s.), bir rüya gördü. Bu, Allâhü Teâlâ’nın bir vahyi idi. Daha önce verdiği ahde binâen oğlu İsmâil’i kurban etmesi emrolunmuştu. Bunun üzerine henüz on iki yaşında bulunan Hz. İsmâil’i Mekke-i Mükerreme’de Sebîr Dağının eteğinde (Mina’da) tenha bir yere götürdü, onu Rabbine kurban etmek istiyordu. Bu sevgili yavru da:
“Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap, inşallah beni sabredenlerden bulursun.” diyordu. Bu, Allah yolunda olan fedakârlığın en yüksek nişanesi idi. Fakat Allâhü Teâlâ, lütfetti, baba ile oğlun şu fedakârlığına mükâfat olarak Hz. İsmâil’e bedel bir koç ihsan buyurdu da bu latîf, masum oğul kurban olmaktan kurtuldu.
İsmâil (a.s.), büyüyüp Cürhümîlerden bir kız ile evlendi. Ondan on iki çocuğu doğdu. İbrâhim (a.s.) arasıra gelir, oğlunu görürdü. Sonra Hz. İsmâil’in oğulları ve torunları çoğalıp etrafa hâkim oldu. Hz. İsmâil, İbrâhim Aleyhisselâm’ın diniyle amel etmek üzere Yemen kabîlelerine ve Amalika denilen eski bir kavme peygamber gönderilmişti.
İsmâil Aleyhisselâm, Hazret-i İbrâhim’in irtihalinden kırk sene sonra, yüz otuz yedi yaşında irtihal etmiştir. Kabr-i şerîfleri, vâlidesi Hazret-i Hâcer’in Kâbe-i Muazzama’da bulunan Hicr’deki kabri civarındadır.
İbrâhim (a.s.), Hak Teâlâ’nın emriyle Hz. Hâcer’i ve oğlu İsmâil’i alıp Hicaz’da Kâbe-i Muazzama’nın bulunduğu mahalle götürdü, orada bıraktı. Onların ayaklarının bereketiyle “Zemzem” suyu meydana çıktı. Sonra Yemen’den gelmiş bulunan “Cürhüm” kabîleleri de onlara komşu oldu. O zamana kadar ıssız ve susuz bulunan Mekke-i Mükerreme vadisini îmâr ettiler. Artık oralar şenlenmişti.
Hz. İbrâhim (a.s.), bir rüya gördü. Bu, Allâhü Teâlâ’nın bir vahyi idi. Daha önce verdiği ahde binâen oğlu İsmâil’i kurban etmesi emrolunmuştu. Bunun üzerine henüz on iki yaşında bulunan Hz. İsmâil’i Mekke-i Mükerreme’de Sebîr Dağının eteğinde (Mina’da) tenha bir yere götürdü, onu Rabbine kurban etmek istiyordu. Bu sevgili yavru da:
“Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap, inşallah beni sabredenlerden bulursun.” diyordu. Bu, Allah yolunda olan fedakârlığın en yüksek nişanesi idi. Fakat Allâhü Teâlâ, lütfetti, baba ile oğlun şu fedakârlığına mükâfat olarak Hz. İsmâil’e bedel bir koç ihsan buyurdu da bu latîf, masum oğul kurban olmaktan kurtuldu.
İsmâil (a.s.), büyüyüp Cürhümîlerden bir kız ile evlendi. Ondan on iki çocuğu doğdu. İbrâhim (a.s.) arasıra gelir, oğlunu görürdü. Sonra Hz. İsmâil’in oğulları ve torunları çoğalıp etrafa hâkim oldu. Hz. İsmâil, İbrâhim Aleyhisselâm’ın diniyle amel etmek üzere Yemen kabîlelerine ve Amalika denilen eski bir kavme peygamber gönderilmişti.
İsmâil Aleyhisselâm, Hazret-i İbrâhim’in irtihalinden kırk sene sonra, yüz otuz yedi yaşında irtihal etmiştir. Kabr-i şerîfleri, vâlidesi Hazret-i Hâcer’in Kâbe-i Muazzama’da bulunan Hicr’deki kabri civarındadır.
Hicrî: 18 Zilkade 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder