1 Temmuz 2019 Pazartesi

OSMANLI’DA İHTİKÂRA (KARABORSACILIĞA) CEZA



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنِ احْتَكَرَ طَعَامًا أَرْبَعِينَ لَيْلَةً فَقَدْ بَرِئَ مِنَ اللهِ تَعَالَى وَبَرِئَ اللهُ تَعَالَى مِنْهُ. (حم)
رسول الله  أفندمز  ( )  ،"    هر كيم بر ييه جك ماده سنى قرق كجه إحتكار أدرسه ( اونون قاره بورساجلغنى يابارسه ) محقق او ، اللهدان برى در ( الله إيله آراسنده كى عهدى بوزمش اولور ) ، الله تعالى اوندان برى در ( اونى حفظ و رحمتندن اوزاقلاشديرير ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her kim bir yiyecek maddesini kırk gece ihtikâr ederse (onun karaborsacılığını yaparsa) muhakkak o, Allah’tan berîdir (Allah ile arasındaki ahdi bozmuş olur), Allâhü Teâlâ da ondan berîdir (onu hıfz ve rahmetinden uzaklaştırır).”
 (Müsned-i Ahmed)
Hicrî:   27  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   

OSMANLI’DA İHTİKÂRA (KARABORSACILIĞA) CEZA

 
Osmanlı Devleti’nde, alışveriş mallarının çeşitli yollarla fiyatlarını artırıp piyasa nizâmını bozan muhtekirler ile (karaborsacılarla) tâviz vermeden kararlı bir şekilde mücadele edilmiştir.
Karaborsacılığı kazanç kapısı hâline getirenler, çıkan her fırsatı değerlendirmekteydi. Bu yolla İstanbul başta olmak üzere çeşitli vilayetlerde, kazalarda piyasada bulunan malların fiyatlarını yükselterek haksız kazanç elde etmenin yollarını aramaktaydılar. Bunu bilen Osmanlı idaresi, piyasayı onlara teslim etmemek için umûmî bir kararla her eşyanın fiyatını kendisi tayin eder ve devamlı takip ederdi. Karaborsacılık tespit edildiğinde bu suça karışanlara îkaz, sürgün ve nihayet idama kadar uzanan, suçun vasfına göre ağırlaşan, suçlunun ıslahıyla birlikte başkalarının da ibret alacağı çeşitli cezalar tatbik etmiştir.
Üçüncü Selim Han’ın, vezirine hitaben ihtikârın piyasayı ve halkı ne kadar zor duruma düşürdüğü, bunun önüne bir an evvel geçilerek suçu sabit olanların cezalandırılması şeklindeki şu emri, meselenin sultan nezdinde sahip olduğu hassasiyeti ve karaborsacıya karşı kat’î duruşunu açıkça ifade etmektedir:
“Benim vezîrim; birkaç seneden beri nice sebeplerden dolayı her şeyin fiyatı, haddini geçerek öyle bir dereceye ulaştı ki Allah korusun halkta geçinecek hâl kalmadı. Bilhassa mübarek günler geldi, her ne kadar sana bu mevzuyu yazıp üsteledimse de hiç kimseyi cezalandırmadığından, esnaf bir yolunu bulup, ‘Yoktur!’ diyerek elinde olan malı dahi saklayıp iki kat fiyat ile Allâh’ın kullarına satıyorlar. Haksız yere fazla para aldıkları için insanlar dahi onları kınıyor. Doğrusu bana bu iş pek güç geliyor. Elbette şu günlerde erzak saklayan karaborsacı kimseleri ve devletin koyduğu fiyattan fazla, insafsızca satanları cezalandırasın...
Allâh’ın kullarına zahmet çektirmeyesin. Böyle zamanlarda cezasız iş görülmeyeceğini bilip bu hâl üzere daima ceza veresin, ihmal etmeyesin.” 
(Yedikıta Dergisi)
Hicrî:   27  Şevval   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder