24 Temmuz 2019 Çarşamba

MAHŞER’DE HESAP



قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ كَاَنْ لَمْ يَلْبَثُوا اِلَّا سَاعَةً مِنَ النَّهَارِ يَتَعَارَفُونَ بَيْنَهُمْ قَدْ خَسِرَ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِلِقَۤاءِ اللهِ وَمَا كَانُوا مُهْتَدِينَ. (سورة يونس، ٤٥ )
الله تعالى شويله بيوردى  ( مئآلا )  : "    الله تعالى ، ( دنياده و قبرلرنده ) كوندوزدن آنجق بر ساعت قدار قالمش كبى اونلرى ديرلتيب محشره طوبلاياجقدر . اللهيك حضورونه جقاجقلارنى إنكار أديب ده هدايت يولونى طوطمامش اولانلر محقق بيوك بر خسران ده در ."
Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “Allâhü Teâlâ, (dünyada ve kabirlerinde) gündüzden ancak bir saat kadar kalmış gibi onları diriltip mahşere toplayacaktır. Onlar (dünyadaki gibi) birbirlerini tanıyacaklardır. Allâh’ın huzuruna çıkacaklarını inkâr edip de hidâyet yolunu tutmamış olanlar muhakkak büyük bir hüsrandadır.” 
(Yûnus Sûresi, âyet 45)
Hicrî:   21  Zilkade   1440  Fazilet Takvimi   


MAHŞER’DE HESAP

 
Ba’s, neşr ve haşrdan yani bütün canlıların, kıyâmet günü aslî cüzleri bir araya getirilip kabirlerinden kaldırıldıktan ve mahşer yerine sevk edildikten sonra hesaba çekilmeleri haktır ve delillerle sabittir. Nitekim İnşikâk Sûresi’nin 8. âyet-i kerîmesinde (meâlen) “(O kişi) artık kolay bir hesap ile hesaba çekilir.” buyurulmuştur.
O hâlde bütün günahlardan husûsî ile de kul haklarından şiddetle kaçınmak gerekir. Çünkü kişinin Rabbi ile kendisi arasındaki günahlarının affedilmesi ümit olunur. Fakat kul hakları, sahibinden helâllik alınmadan affolunmaz.
O gün bütün haklar alınıp hak sahibine iâde edilecektir. Kul hakları husûsunda kıyâmet günü şer’î hükümlerle mükellef olup olmamak aranmayacaktır. Hatta boynuzsuz koç, boynuzlu koçtan hakkını alacaktır. 
(Şerh-i Emâlî)
 
HADÎS ÂLİMLERİNİN EHL-İ BİD‘ATE TAVIRLARI
 
Müsned, Mu’cem, Sünen ve Câmi’ gibi birçok hadîs-i şerîf kitaplarının musannıflarının bâtıl fırkaları reddetmeye ve müminleri bid’at ve hevâ ehlinden uzak tutmaya ehemmiyet verdiklerini görüyoruz.
Muhammed bin İsmâil el-Buhârî, kitabına (el-Câmiu’s-Sahîh - Sahîh-i Buhârî) Hâricîlerin katli ile alakalı bir bâb ve Cehmiyye’ye cevaplar ile alâkalı bir bâb koymuştur. Sünnete sarılmak ve bid’atlerden uzak durmakla alâkalı bâbların olmadığı hiçbir hadîs kitabı yoktur. Bunun hikmeti de Müslümanlara bir nasîhat, müfsitleri öfkelendirmek, din havzasını-hududunu korumaktır. Hz. Allah, onların gayretlerini kabul etsin, mükâfâtlarını bol eylesin.
Müslümanların imam ve âlimleri İslam dînini neşretmek, kuvvetli îtikat, nezih ahlâk ve tertemiz sünnet-i seniyye ile İslam cemâatini fitnelerden temizlemek için bütün gayretlerini ortaya koydular. Bunun için birçok zahmet ve meşakkatlere göğüs gerdiler. Ama Hz. Allâh’ın, kendi omuzlarına yüklediği mesuliyet ve vazîfeden asla caymadılar, sebat ettiler.
Hicrî:   21  Zilkade   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder