NAMAZDA BÜTÜN İBÂDETLER VARDIR

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: قَيِّمُ الدِّينِ الصَّلَاةُ، وَسَنَامُ الْعَمَلِ الْجِهَادُ، وَأَفْضَلُ أَخْلاَقِ الْإِسْلَامِ الصَّمْتُ حَتَّى يَسْلَمَ النَّاسُ مِنْكَ. (فيض)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر ،"    دينين ديره كى نمازدر . و عمللريك زروه سى جهاددر . و إسلام آخلاقنيك أك فضيلتلسى ، إنسانلر سندن سلامتده اولسونلر ديه ( دنيا و آخرتنه فايداسز شيلر ) قونوشمامقدر ."

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Dînin direği namazdır. Ve amellerin zirvesi cihâddır. Ve İslâm ahlâkının en fazîletlisi, insanlar senden selâmette olsunlar diye (dünya ve âhiretine faydasız şeyler) konuşmamaktır.” 

(Münâvî, Feyzü’l-Kadîr)

Hicrî:   22  Zilkade   1440  Fazilet Takvimi   

NAMAZDA BÜTÜN İBÂDETLER VARDIR

 

Namaz; bedenî, mâlî, kalbî bütün ibâdetleri içinde toplamıştır.
Namazda tahâret, setr-i avret, kıbleye (Ka‘be-i Muazzamaya) dönmek, âzâlarını huşû üzere tutmak, kalbdeki niyetini ihlâslı kılmak, şeytanla cihâd etmek, Rahmân olan Allâhü Teâlâ’ya münâcât etmek, Kur’ân-ı Kerîm okumak, kelime-i şehâdet getirmek, oruçta olduğu gibi kendini yiyecek içeceklerden tutmak vardır.
Namazda bedenin; ayakta durmak, eğilmek, doğrulmak, oturmak gibi bütün hareketleri mevcuttur.
Zikrin her türlüsü; hamd ü senâ, tekbir, tesbih, tehlil, tevhid vesâir zikirler vardır.
İbâdetlerin farz, vacip, sünnet, müstehab, mendub gibi her nevisi vardır.
Yine haramları, mekruhları hatta nefsin şehvetlerini terk etmek gibi dinde yasaklanan şeyleri terk etmek vardır.
Namaz, dünya ve âhiret saâdetini elde etmenin en kuvvetli vâsıtasıdır. (Hâdimî, Eyyühe’l-Veled Şerhi)
 

KURBAN KESİLİRKEN CANLI OLMALIDIR
 

Kesmeden evvel hayvanın sağ ve diri olduğu bilinirse -kestikten sonra kanı çıkmasa ve vücudu kımıldamasa bile- kesilmekle helâl olur.
Kesilmeden evvel diri olduğu bilinmediği takdirde kesilince kan çıkar veya hareket ederse yenir. Kanı çıkmaz ve hareket de görülmez ise yenmez.
Bâzı âlimlere göre keserken kurbanın ağzını ve gözünü yumması, tüyünü kaldırması ve bacağını çekmesi, kesmeden evvel diri olduğunun alâmetidir. Bunların aksi ise kesmeden evvel ölü olduğunun alâmetidir. Böyle olursa yani kesmeden evvel ölmüş ise eti yenmez.

Hicrî:   22  Zilkade   1440  Fazilet Takvimi   

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"