15 Temmuz 2019 Pazartesi

KİM DAHA KUVVETLİ




عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: خَطَّ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خَطًّا وَقَالَ: هَذَا الْإِنْسَانُ، وَخَطَّ إِلَى جَانِبِهِ خَطًّا وَقَالَ: هَذَا أَجَلُهُ وَخَطَّ آخَرَ بَعِيدًا مِنْهُ فَقَالَ: هَذَا الْأَمَلُ فَبَيْنَمَا هُوَ كَذَلِكَ، إِذْ جَاءَهُ الْأَقْرَبُ. (جامع الأصول)
أنس بن مالك رضى الله عنه دان رسول الله  أفندمز  ( ) شويله بيوردولر ،"      رسول الله ( ﷺ ) ( يره ) بر جزكى جزدى و : " بو إنسان در ." بيوردى . صكره اونون ياننه بر جزكى دها جزه رك : " بو أجلى در ." بيوردى . اوندان دها اوزاغه باشقه بر جزكى جزدى و شويله بيوردى : " بوده أملى در . إشده إنسان بو حالده إيكن ( يعنى أملنه قاووشامادان ) اونه دها يقين اولان ( أجلى آنسزين ) كلورير ."
Resûlullah (s.a.v.) (yere) bir çizgi çizdi ve: “Bu insandır.” buyurdu. Sonra onun yanına bir çizgi daha çizerek: “Bu da ecelidir.” buyurdu. Ondan daha uzağa başka bir çizgi çizdi ve şöyle buyurdu: “Bu da emelidir. İşte insan bu hâlde iken (yani emeline kavuşamadan) ona daha yakın olan (eceli ansızın) geliverir.” 
(İbnü’l-Esîr, Câmiu’l-Usûl)
Hicrî:   07  Zilkade   1440  Fazilet Takvimi   

KİM DAHA KUVVETLİ

 
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bir gün bir topluluğa rastladı. Onlar kimin daha kuvvetli olduğunu tesbit için ağır bir taşı kaldırıyorlardı.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) “Ne yapıyorsunuz?” diye sordular. “Kimin daha güçlü olduğunu tesbit için taş kaldırıyoruz.” dediler.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Size (bundan) daha ağırını haber vereyim mi?” buyurdular. “Evet, yâ Resûlallah.” dediler.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Din kardeşiyle arasında dargınlık ve düşmanlık bulunan kimsenin, kendi şeytanını ve kardeşinin şeytanını mağlup ederek kardeşinin yanına gelmesi ve onunla konuşup barışmasıdır.” buyurdular.
Bir başka rivayette de “Öfkeyle dolu olmasına rağmen sabredebilendir.” buyurmuşlardır. 
(Tenbîhü’l-Gâfilîn)
 
NAMAZI VAKTİNDE KILMAK
 
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hadîs-i şerîflerinde:  
“Namazı vaktin evvelinde kılmakta Allâhü Teâlâ’nın rızâsı, vaktin âhirinde (sonunda) kılmakta Allâhü Teâlâ’nın affı vardır.” buyurmuşlardır. (Sünen-i Tirmizî)
İbrâhim bin Abdülmelik’in (rah.) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte şu lafız ziyâde edilmiştir: “Namazı vaktin ortasında kılmakta Allâhü Teâlâ’nın rahmeti vardır.”
Ebûbekr-i Sıddîk (radıyallâhü anh) bu hadîs-i şerîfi işitince: “Allâhü Teâlâ’nın rızâsı, bize affından daha sevimlidir” demiştir.
Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) Hazretleri “Vaktinde kılınan namazda, cemâl-i ilâhî, rızâ-i ilâhî ve mağfiret-i ilâhî vardır. Geç kılınan namazda bunlar birer birer zâil olup, sadece mağfiret kalır.” buyurmuşlardır.
Hicrî:   07  Zilkade   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder