3 Ocak 2019 Perşembe

SALEVÂT-I ŞERÎFE’NİN FAZÎLETİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَوْلَى النَّاسِ بِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَكْثَرُهُمْ عَلَيَّ صَلَاةً. (ت)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  بويوردولر  ,"  قيامت كونونده إنسانلريك بانه أن يقينى ( شفاعتمى أك جوق حق أدنلرى ) بانه أك جوق صلوات كترنلردر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kıyâmet gününde insanların bana en yakını (şefâatimi en çok hak edenleri), bana en çok salevât getirenleridir.” 
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   27  Rabiulahir   1440  Fazilet Takvimi 

SALEVÂT-I ŞERÎFE’NİN FAZÎLETİ

 
Ebû Talha el-Ensârî (r. a.) anlattı: Bir sabah Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) pek neşeli idi, yüzünde sevinç alâmetleri görünüyordu. Ashâb-ı Kirâm: “Yâ Resûlallah, bugün pek neşelisiniz, yüzünüzde sevinç alâmetleri görünüyor.” dediler. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Evet, doğru. Rabbim tarafından bir vazîfeli melek (Cebrâil Aleyhisselam) geldi ve şöyle bildirdi:
‘Ümmetinden her kim, sana bir defa salevât getirirse Allâhü Teâlâ bu sebeple o kimseye on sevap yazar, on günahını siler, makâmını on derece yükseltir. Allâhü Teâlâ o kimseye misliyle mukâbele eder (yani kat kat mükâfât vererek rahmetiyle muâmele eder).” (M. Ahmed)
Hazret-i Ali (k.v.) şöyle rivâyet etti: “Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki: ‘Muhakkak Allâhü Teâlâ’nın bir kısım melekleri vardır ki yeryüzüne sadece cuma gecesi ve günü inerler. Ellerinde altından kalemler, gümüşten divitler ve nurdan sahîfeler vardır. Onlar sadece Peygamber Efendimize (s.a.v.) getirilen salevât-ı şerîfeleri yazarlar.” (Deylemî, Müsned)
Bu hadîs-i şerîfler, cuma gecesi ve günü salevât getirmenin çok fazîletli olduğuna delâlet etmektedir.
 
PEYGAMBER EFENDİMİZİN KALPLERİ FETHİ
 
Mekke-i Mükerreme’nin fethinden sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şehre girmiş, Kâbe-i Muazzama’yı tavâf ediyordu. Bu sırada Fedâle bin Umeyr el-Leysî, Peygamberimize suikast yapmayı içinden geçiriyordu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun bulunduğu yere yaklaştığında ona: “Sen Fedâle misin?” diye sordu. Fedâle, “Evet” dedi. “İçinden neler geçiriyordun?” diye sorunca “Sadece Allâh’ı zikrediyorum.” dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.) güldü, “Allâh’a istiğfâr et” buyurdu ve sonra elini Fedâle’nin göğsü üzerine koydu. Fedâle’nin içindeki düşmanlık sönüp gitti. Hatta o günden sonra Fedâle hep şöyle derdi: “Vallâhi Peygamberimiz (s.a.v.) elini göğsümden kaldırdığında Hazret-i Allâh’ın yarattıkları arasında bana ondan daha sevgili hiç kimsenin olmadığını hissettim!”
Hicrî:   27  Rabiulahir   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder