قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اُطْلُبُوا الْخَيْرَ دَهْرَكُمْ كُلَّهُ وَتَعَرَّضُوا
لِنَفَحَاتِ رَحْمَةِ اللهِ، فَإِنَّ لِلّٰهِ نَفَحَاتٍ مِنْ رَحْمَتِهِ يُصِيبُ
بِهَا مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَسَلُوا اللهَ أَنْ يَسْتُرَ عَوْرَاتِكُمْ
وَيُؤَمِّنَ رَوْعَاتِكُمْ. (هب)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر ," بتون حياتنز بويونجه خيرى طلب أدين و
الله تعالى نيك رحمت نَفْحَلرينه ( قلبلرينزى تصفيه ، نفسلرنزى تزكيه أده رك اونه
ياقلاشترجى تجلياته ) تَعَرُّضْ أدين . جونكى الله تعالى نين رحمت نفحلرى واردركى
اونى آنجق قوللرندان دله دكلرينه إصابت أتديرر ."
Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular: “Bütün hayatınız boyunca hayrı talep edin ve Allâhü Teâlâ’nın rahmet nefhalarına (kalblerinizi tasfiye, nefislerinizi tezkiye ederek O’na yaklaştırıcı tecelliyâta) taarruz edin. Çünkü Allâhü Teâlâ’nın rahmet nefhaları vardır ki onu ancak kullarından dilediklerine isâbet ettirir.”
(Şuabü’l-Îmân)
Hicrî: 14 Cemaziyelevvel 1440 Fazilet
Takvimi
ALLÂH’IN RIZÂSI ARANAN HER AMEL ZİKİRDİR
Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye’nin 24. halkası ve İmâm-ı Rabbânî Hazretleri’nin mahdûmu (oğlu) Muhammed Ma’sûm (kuddise sirruhû) Hazretleri bir mektubunda şöyle buyurmuştur:
Bu miskînin kendi ve dostları hakkında arzusu, bütün gayretlerini hakîkî matlûb olan Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmaya sarf etmeleri, bu büyük devlete muhâlif her şeyden sakınmalarıdır.
Evliyâdan bir zât: “Bir kul, uzun müddet Cenâb-ı Hakk’a (yönelse), sonra ondan bir an yüz çevirse, kaybettikleri kazandıklarından daha çok olurdu.” demiştir.
Amma ne çâre ki bedenin ihtiyaçlarından ve halk ile iç içe olmaktan kurtuluşa imkân yoktur. Öyleyse mâlûmunuz olsun ki insanın zâhirinin îcâbı olan gaflet hâli, eğer sâlih bir niyet ile olursa bu hâl gafletten sayılmaz, zikirden sayılır. Meselâ uyku, tamamen gafletten ibârettir. Eğer ibâdetteki yorgunluğu kaldırmak niyetiyle olursa zikirden sayılır. Nitekim “Âlimlerin uykusu ibâdettir” buyurulmuştur.
Ve halk ile hemhâl olmak, eğer onların haklarını edâ eylemek niyeti ile olursa o da zikirden sayılır. İşte böylece zikir, sadece dil ile yapılan zikir değildir. Mevlâ’nın rızâsı aranan her amel, zikre dâhil olur. “Şüphe yok ki işte bu bir öğüttür, artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar.” (İnsân Sûresi, âyet 29)…
Bu miskînin kendi ve dostları hakkında arzusu, bütün gayretlerini hakîkî matlûb olan Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmaya sarf etmeleri, bu büyük devlete muhâlif her şeyden sakınmalarıdır.
Evliyâdan bir zât: “Bir kul, uzun müddet Cenâb-ı Hakk’a (yönelse), sonra ondan bir an yüz çevirse, kaybettikleri kazandıklarından daha çok olurdu.” demiştir.
Amma ne çâre ki bedenin ihtiyaçlarından ve halk ile iç içe olmaktan kurtuluşa imkân yoktur. Öyleyse mâlûmunuz olsun ki insanın zâhirinin îcâbı olan gaflet hâli, eğer sâlih bir niyet ile olursa bu hâl gafletten sayılmaz, zikirden sayılır. Meselâ uyku, tamamen gafletten ibârettir. Eğer ibâdetteki yorgunluğu kaldırmak niyetiyle olursa zikirden sayılır. Nitekim “Âlimlerin uykusu ibâdettir” buyurulmuştur.
Ve halk ile hemhâl olmak, eğer onların haklarını edâ eylemek niyeti ile olursa o da zikirden sayılır. İşte böylece zikir, sadece dil ile yapılan zikir değildir. Mevlâ’nın rızâsı aranan her amel, zikre dâhil olur. “Şüphe yok ki işte bu bir öğüttür, artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar.” (İnsân Sûresi, âyet 29)…
(Mektûbât-ı Muhammed Ma’sum, 1/m. 160)
AY TUTULMASI
21 Ocak Pazartesi günü “Tam ay tutulması” vuku bulacaktır.
Tutulma’nın görüleceği yerler: Amerika, Avrupa, Afrika kıtası ve Pasifik Okyanusu.
Tutulmanın büyüklüğü: 1.195’dir. Tutulmanın başlangıcı: 21 Ocak 2019 05.36 (Türkiye Saati) Tutulmanın ortası : 21 Ocak 2019 08.12 Tutulmanın sonu : 21 Ocak 2019 10.48
21 Ocak Pazartesi günü “Tam ay tutulması” vuku bulacaktır.
Tutulma’nın görüleceği yerler: Amerika, Avrupa, Afrika kıtası ve Pasifik Okyanusu.
Tutulmanın büyüklüğü: 1.195’dir. Tutulmanın başlangıcı: 21 Ocak 2019 05.36 (Türkiye Saati) Tutulmanın ortası : 21 Ocak 2019 08.12 Tutulmanın sonu : 21 Ocak 2019 10.48
Hicrî: 14 Cemaziyelevvel 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder