قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ سَرَّهُ أَنْ يَسْبِقَ
الدَّائِبَ الْمُجْتَهِدَ فَلْيَكُفَّ عَنِ الذُّنُوبِ. (فيض)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر ," هركمى
غيرتله دواملى عمل أدنلرين اؤنونه كجمك سونديررسه كونحلرندان صاقنسين ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her kimi, gayretle devamlı amel edenlerin önüne geçmek sevindirirse günahlardan sakınsın.”
(Feyzü’l-Kadîr)
Hicrî: 11 Cemaziyelevvel 1440 Fazilet
Takvimi
BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ASILLARI
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki:
“Kibirden sakınınız! Çünkü İblis’i, Âdem Aleyhisselâm’a secde etmemeye kibri sevk etti.
Hırstan sakınınız! Çünkü Âdem Aleyhisselâm’ı yasak ağaçtan yemeye, cennette ebedî kalma hırsı sevk etti.
Hasetten de sakınınız! Çünkü Âdem Aleyhisselâm’ın iki oğlundan biri olan Kâbil, kardeşi Hâbil’i hasedi sebebiyle öldürdü. İşte bunlar bütün hataların başıdır.” Yani, bütün kötülükler bu üç kötü ahlâkın netîcesidir.
İbn-i Atâullah (rah.) dedi ki: Şeyh Şâzelî (rah.) insanlara, Allâhü Teâlâ indindeki rütbesine göre ikramda bulunurdu. Hatta yanına gelen ibâdet ehli birine yüz vermezken, günahkâr birine ikrâmda bulunmuştur. Sebebi şudur ki; ibâdet ehli kişi ameli ile kibirlenerek, günahkâr ise günahlarının çokluğu ve emirlere muhâlefeti sebebiyle zelil olarak huzûruna gelmiştir.
Hırstan sakınmalıdır. Hırs; talepte aşırıya gitmek ve haddinden fazla çabalamaktır. Bu ise cimrilikten meydana gelen (kötü) bir ahlâktır.
İbrahim bin Edhem (rah.): “Hırs ve aç gözlülüğün az olması doğruluğa ve verâya, çokluğu ise üzüntü ve perişan olmaya sebeptir.” demiştir.
İmam Mâverdî de (rah.) şöyle dedi: “Hırs ve aşırı cimrilik, her kötülüğün ve çirkinliğin aslıdır. Çünkü aşırı cimrilik, hakları yerine getirmekten alıkoyar ve isyankâr olmaya sebep olur. Hırs ise her cihetten nefsi istîlâ ettiği için insanı bütün güzel hasletlerden uzaklaştırır, ibâdetten alıkoyar. Sâhibini şüpheli şeylerin ortasına atar.”
Hırslı kimse, nefsini zelil etmekten ve Rabbini gadablandırmaktan başka, rızkında en ufak bir ziyâdeye sebep olamaz.
Hırstan sakınınız! Çünkü Âdem Aleyhisselâm’ı yasak ağaçtan yemeye, cennette ebedî kalma hırsı sevk etti.
Hasetten de sakınınız! Çünkü Âdem Aleyhisselâm’ın iki oğlundan biri olan Kâbil, kardeşi Hâbil’i hasedi sebebiyle öldürdü. İşte bunlar bütün hataların başıdır.” Yani, bütün kötülükler bu üç kötü ahlâkın netîcesidir.
İbn-i Atâullah (rah.) dedi ki: Şeyh Şâzelî (rah.) insanlara, Allâhü Teâlâ indindeki rütbesine göre ikramda bulunurdu. Hatta yanına gelen ibâdet ehli birine yüz vermezken, günahkâr birine ikrâmda bulunmuştur. Sebebi şudur ki; ibâdet ehli kişi ameli ile kibirlenerek, günahkâr ise günahlarının çokluğu ve emirlere muhâlefeti sebebiyle zelil olarak huzûruna gelmiştir.
Hırstan sakınmalıdır. Hırs; talepte aşırıya gitmek ve haddinden fazla çabalamaktır. Bu ise cimrilikten meydana gelen (kötü) bir ahlâktır.
İbrahim bin Edhem (rah.): “Hırs ve aç gözlülüğün az olması doğruluğa ve verâya, çokluğu ise üzüntü ve perişan olmaya sebeptir.” demiştir.
İmam Mâverdî de (rah.) şöyle dedi: “Hırs ve aşırı cimrilik, her kötülüğün ve çirkinliğin aslıdır. Çünkü aşırı cimrilik, hakları yerine getirmekten alıkoyar ve isyankâr olmaya sebep olur. Hırs ise her cihetten nefsi istîlâ ettiği için insanı bütün güzel hasletlerden uzaklaştırır, ibâdetten alıkoyar. Sâhibini şüpheli şeylerin ortasına atar.”
Hırslı kimse, nefsini zelil etmekten ve Rabbini gadablandırmaktan başka, rızkında en ufak bir ziyâdeye sebep olamaz.
(Feyzü’l-Kadir)
Hicrî: 11 Cemaziyelevvel 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder