31 Ocak 2019 Perşembe

EHL-İ BEYT’TEN ZEYNELÂBİDİN BİN HÜSEYİN




قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ اللهَ تَعَالَى يُبَاهِي بِالشَّابِّ الْعَابِدِ الْمَلَائِكَةَ يَقُولُ: اُنْظُرُوا إِلَى عَبْدِي تَرَكَ شَهْوَتَهُ مِنْ أَجْلِي. (فيض)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  بويوردولر  ,"  محقق الله تعالى كندسنه عبادت أدن كنج ايله ملكلرينه قَرْشى إفتخار أدر و : شو قولومه باقنز بنم إيجن نفسنين عرضوو إستكلرنى ترك أتدى ! بيورور ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ kendisine ibâdet eden genç ile meleklerine karşı iftihar eder ve: ‘Şu kuluma bakınız, benim için nefsinin arzu ve isteklerini terk etti’ buyurur.
(Feyzü’l-Kadir)
Hicrî:   19  Cemaziyelevvel   1440  Fazilet Takvimi 

EHL-İ BEYT’TEN ZEYNELÂBİDİN BİN HÜSEYİN


Peygamber Efendimizin (s.a.v.) torunlarından ve Tâbiînden olan Zeynelâbidin bin Hüseyin (radıyallâhü anhümâ) gizli olarak sadaka vermeyi çok severdi.
Gece olup karanlık bastığı zaman insanlar uykuda iken sırtına un çuvallarını yüklenir, şehrin mahallelerini dolaşarak hayâsı sebebiyle bir şey istemekten çekinen ihtiyaç sahiplerine bunları dağıtırdı. “Gecenin karanlığında sadaka vermek, Allâhü Teâlâ’nın gadabını söndürür.” derdi.
Halktan birçoğu onun dağıttığı erzakla geçinir fakat kendilerine bu erzakın nereden ve kim tarafından getirildiğini bilmezlerdi.
Zeynelâbidin bin Hüseyin (radıyallâhü anhümâ) vefat ettiği zaman bu kimseler, kendilerine getirilen erzaktan mahrum kaldıkları için hakîkati anladılar.
Mübârek cesedini yıkayan kimseler, sırtında bir morluk gördüler. “Bu nedir?” diye sorduklarında hâli bilen birisi:
“Şehirdeki ihtiyaç sahiplerine sırtında taşıdığı un çuvallarının izidir. Onun gitmesiyle ihtiyaç sahiplerinin erzakı da kesildi.” dedi.
Zeynelâbidin bin Hüseyin (r. anhümâ) ekseriyetle Ömer bin Hattab’ın (r.a.) azatlısı Zeyd bin Eslem (r. anhümâ) ile oturur, kendi kavminin yanında pek fazla bulunmazdı. Bir zât kendisine bunun sebebini sorunca: 
“İnsan, ancak dîninde kendisine faydalı olan kimselerle oturur.” diye cevap vermişti.
Namaza kalktığı zaman kendisini bir titreme alırdı. Bunun sebebini soranlara da “Siz, benim kimin huzurunda durduğumu ve kime ilticâda bulunduğumu bilmiyor musunuz?” derdi.
Oğlu Ebû Câfer, vefat edinceye kadar babasının, her gün ve her gece bin rekât namaz kıldığını rivâyet etmiştir. Bu ibâdetleri sebebiyle de kendisine “Zeynelâbidin” denilirdi.
Hicrî:   19  Cemaziyelevvel   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder