قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ هَذَا الْقُرْآنَ
مَأْدُبَةُ اللهِ فَاقْبَلُوا مِنْ مَأْدُبَتِهِ مَا اسْتَطَعْتُمْ. (مى)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر ," محقق
شو قرآن كريم الله تعالى نين زيافتى ( مسابه سنده ) در . او حالده اونون زيافتندن
، كوجونوز يتديكى قدارنى قبول أدين ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak şu Kur’ân-ı Kerîm, Allâhü Teâlâ’nın ziyâfeti (mesâbesinde)dir. O hâlde onun ziyâfetinden, gücünüz yettiği kadarını kabul edin.”
(Sünen-i Dârimî)
(Sünen-i Dârimî)
Hicrî: 25 Cemaziyelevvel 1440 Fazilet
Takvimi
FAYDALI KİTAP OKUMAK
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Beşikten mezara kadar ilim talep ediniz.” “İnsan bilmediği şeyin düşmanıdır.” ve “Tatmayan bilmez.” buyurmuşlardır.
Her ferdin her şeyi bilmesi mümkün olmadığı gibi hatâdan kurtulması da mümkün değildir. Şu hâlde, ilim ehlini dinlemek mecburiyeti vardır. Dinlemeyen kimse hatada ısrar etmiş, fikrini düzeltmekten kaçınmış olur. Birinin görmediği ve bilmediğini diğeri görür ve bilir.
Yetişen zekâları (genç nesli) feyizli kitaplarla beslemeyen millet, hüsrâna uğrar. Kitaplar, deniz fenerleri gibi en karanlık devirlerde dahî maddî ve mânevî hakîkatleri insanlara işâret ederler.
Güneş dünyaya, kitaplar insanlara ziyâ verir; karanlık gönülleri aydınlatır. Bizim kitabımız Kur’ân-ı Kerim, kâinâtı ihâta eden nurları ile gönüllere akan irfân denizidir. Allâh’ın ma’bûd, insanın kul olduğunu önce kitabımız (Kur’ân-ı Kerîm) öğretir.
İnsan için en mühim sermaye zamandır. Boş vaktinde ruhlu (faydalı) bir kitap okuyan, çok şey kazanır. İyi kılıç, kötü demirden olmaz. Çorak yerde sümbül çıkmaz. Bu sebeple okunacak eserde asâlet aramak zarûreti vardır. Hayvanlar dahi otu seçmeden yemezler. Basîretli mümin mûteber olan eserlerle ünsiyet eder. Hasır dokuyucu da dokuma bilir fakat ipek dokuyamaz. Zehir, yağlı şeyler içinde gizlidir. Dikkat etmeyen mahvolduğu gibi bu devran içinde okuyacağı eseri güzelce seçmeyen kimse de mahvolur.
“Oku, ne okursan oku, yeter ki oku” değil, seçerek okumak gerek. Okumanın zevkine, kitap sizinle konuşmaya başladığında varırsınız. Okumak bambaşka bir şeydir. Okuma ve araştırma kâbiliyeti yirmili yaşlarda kazanılır. Yaşı ilerlemiş olanlara nispetle, gençlerin okuma ve araştırmayla meşgul olması daha zordur. Zîra hareketli oldukları için yerlerinde duramazlar, ama gençlerin de okuma ve araştırma kâbiliyetini kazanmaları gerekir. Eskiden o şartlarda, mum ışığında, otuz sene, kırk sene, elli sene kitapla meşgul olan ulemâyı düşünmek lazım. Çok okumaktan maksadımız gazete okumak değil, ciddi eserler tetkik etmektir.
Hicrî: 25 Cemaziyelevvel 1440 Fazilet
Takvimi