قَالَ رَسُولُ اللهِ ﷺ : مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى (م)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : مؤمنلر بربرلرينى سومكده ، بربرلرينه آجمقده و بربرلرينه ياردمده تك بر وجود كبيدر . بو وجودون بر عضوى حصطه اولديغى زمان ، ديكر عضولرده بو سببله اويقوسوزلق و آتشه دوجار اولور . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerine yardımda tek bir vücut gibidir. Bu vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluk ve ateşe dûçâr olur.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 14 Muharrem 1445 Fazilet Takvim
HAZRET-İ ÖMER’İN (R.A.) ŞEFKATİ
Hz. Ömer radıyallâhü anh, halifeliği zamanında bir gün Medîne-i Münevvere’de insanlara yemek ikram ediyordu. Elinde asâ ile aralarında dolaşırken, sol eliyle yiyen bir kimse gördü. Ona, “Ey Allâh’ın kulu, sağ elinle ye!” buyurdu.
O zât, “Ey Allâh’ın kulu, o meşguldür.” cevabını verdi.
Hazret-i Ömer ilerledi. Biraz sonra tekrar yanından geçerken, “Ey Allâh’ın kulu, sağ elinle ye!” buyurdu.
O zât üç defa, “O meşguldür.” cevabını verdi.
Hazret-i Ömer, “Ne ile meşgul?” diye suâl edince, “Mûte Gazâsı’nda (bir kılıç darbesiyle) kesildi.” cevabını verdi.
Hazret-i Ömer bu cevap karşısında duygulandı ve ağlayarak o zâtın yanına oturdu, ona, “Sana abdesti kim aldırıyor? Elbiseni kim yıkıyor? Diğer işlerinde sana kim yardımcı oluyor?” diye sormaya başladı. Sonra o zât için bir hizmetçi çağırdı, yemek, binek vesair bütün ihtiyaçlarını tek tek sayarak yapmasını emretti.
Hazret-i Ömer radıyallâhü anh’in o zâta olan şefkatinden ve Müslümanların işlerine bu kadar ihtimam göstermesinden dolayı, orada bulunan Ashâb-ı Kirâm, müteessir olarak Halife-i müslimîne dua ettiler.
EYYÂM-I BÂHÛR
Bâhûr, Arapça’da, “çok sıcak” manasına, eyyâm ise “günler” manasına gelir. Eyyâm-ı bâhûr da “çok sıcak günler” demektir.
Eyyâm-ı bâhûr, Kuzey Yarımküre’de 2 Ağustos’tan 9 Ağustos’a kadar süren, 7 sıcak gün hakkında kullanılan bir tabirdir. Güney Yarımküre’de ise içinde bulunulan bölgeye, boylama ve iklim şartlarına göre bu tarih, ocak ve mart arasına düşer.
Bu günlerde, sıcaklarda denize girilecek olursa -vücut, Güneş ışıklarına çok fazla maruz kalacağı için- ciltte yanmalar meydana gelebilir. Şiddetli sıcaklığın hüküm sürdüğü bir zaman olması hasebiyle vücut temizliğine dikkat edilmeli ve çok sıcak saatlerde, Güneş ışıklarına maruz kalmaktan sakınılmalıdır. Sağlıksız ve çok soğuk yiyecekler yiyip, içecekler içip de mide ve bağırsakların sıhhatine zarar verilmemelidir.
Hicrî: 14 Muharrem 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder