26 Ağustos 2023 Cumartesi

KUL HAKKI


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ : اَلْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَخُونُهُ وَلَا يَكْذِبُهُ وَلَا يَخْذُلُهُ كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ عِرْضُهُ وَمَالُهُ وَدَمُهُ. (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  مسلمان ، مسلمانيك قردشيدر ؛ اوكا خيانت أتمز ، اوكا يالان سويلمز و ( ياردم أتمكدن قاجنب ) اونى يوز أؤستى براقماز . بر مسلمانيك ناموصى ، مالى و قانى ، ديكر مسلمانه حرام در . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Müslüman, Müslümanın kardeşidir; ona hıyânet etmez, ona yalan söylemez ve (yardım etmekten kaçınıp) onu yüz üstü bırakmaz. Bir Müslümanın namusu, malı ve kanı, diğer Müslümana haramdır.

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:  09  Safer    1445  Fazilet Takvim

 

 

KUL HAKKI

 

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her kimin üzerinde, kardeşine karşı ırzından veya başka şeyden dolayı bir hak bulunursa, dînâr ve dirhemin olmadığı yere (âhirete) varmadan önce, bugünden helâlleşsin.”

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gün Ashâbına, ‘Müflis (iflas eden) kimdir?’ diye sordular. Onlar da ‘Bize göre müflis, elinde avucunda parası, malı kalmayandır.’ dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Şüphesiz benim ümmetimden iflas etmiş olan o kimsedir ki; kıyamet gününde namaz, oruç, zekât (gibi birçok ibadetler) ile gelir. Ancak o, falana sövmüş, falanın malını yemiş, falanın kanını dökmüş, falana vurmuştur. Sonra onun sevapları, bu zulmettiği kimselere verilir. Eğer üzerindeki haklar ödenmeden önce, iyilikleri tükenirse, hasımlardan günahları alınır ve onun üzerine atılır. Sonra da Cehennem’e atılır.”

Müminler üzerinde iki türlü hak vardır. Biri Allâh’ın haklarıdır ki, bir kimse o haklardan yerine getirmediği bir şeyle ölürse Allâhü Teâlâ dilerse onu affeder, dilerse suçunun büyüklüğüne göre adaletiyle ona azâp eder.

İkincisi de kul hakkıdır; bir kimse üzerinde kul hakkı varsa, hak sahibi ile helâlleşmelidir. Hâdimî merhûm diyor ki: Kul haklarının vebâlinden kurtulmak, Allâh’ın haklarından daha zordur. İmâm Kurtubî’nin, Tezkire kitabında buyurduğu üzere: “Bir kimse kıyamette yetmiş peygamberin ameliyle gelse, sonra üzerinde bir hasmın bir kuruş hakkı olsa hasmını razı etmedikçe Cennet’e giremez. ‘Bir kuruş hak için yedi yüz makbûl namaz sevabı alınacaktır’ denilmiştir.”

İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri, “Allâhü Teâlâ da ona kat kat fazlasıyla ihsân buyurur.” meâlindeki, Bakara Sûresi’nin 245. âyet-i kerîmesinin tefsirinde demiştir ki: “Sevapların kat kat verilmesindeki hikmet; kulun, kıyamet gününde iflas etmemesi içindir. Çünkü kıyamet gününde, kulun üzerinde hakkı bulunan hasımları toplanıp haklarını isterler. İşte kul hakları, sevapların bu katlarından verilir, yoksa işlenen amelin asıl sevabından değil. Kat kat verilen sevap, Allâh’ın fazl-ü ihsanıdır. Amelin aslına verdiği sevap ise Allâh’ın adaletidir.”

Hicrî:   09  Safer   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder