قَالَ رَسُولُ اللهِ ﷺ : : اَلصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ وَالزُّهْدُ غِنَاءُ الْاَبَدِ. (فر)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : صبر ، صقنطى دان قورطولب فراحليغه قاوشمانيك آناحتاريدر . زهد ( دنيايا رغبت أتمه مك ) ، أبدى زنكنلكدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Sabır, sıkıntıdan kurtulup ferahlığa kavuşmanın anahtarıdır. Zühd (dünyaya rağbet etmemek), ebedî zenginliktir.”
(Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs)
Hicrî: 02 Safer 1445 Fazilet Takvim
ÂHİRET NİMETLERİNİZİ DÜNYADA TÜKETMEYİN
Hazret-i Sevbân (r.a.) şöyle anlatmıştır: “Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), bir sefere gideceği zaman en son ayrıldığı, görüşüp konuştuğu veya bir seferden döndüğü zaman ilk görmek istediği kişi, muhtereme kızı Hz. Fâtıma (r. anhâ) olurdu. Yine bir gazâdan dönmüşler, Hz. Fâtıma’nın (r. anhâ) evine gitmişlerdi. Fâtıma (r. anhâ), evinin kapısına süslü bir örtü asmış, Hasan ve Hüseyin’in (r. anhümâ) elbiselerine de gümüşten birer halka dikmişti. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), (kapıya kadar) gelmiş fakat içeriye girmeden geri dönmüşlerdi.
Hz. Fâtıma (r. anhâ), Peygamber Efendimizin (s.a.v.), görmüş olduğu bu süslerden dolayı içeri girmediğini anladı. Hemen kapıdaki örtüyü kaldırıp yırttı, Hasan ve Hüseyin’in elbiselerindeki süsleri de söküp ellerine verdi.
Hz. Hasan ve Hüseyin (r. anhümâ), ağlaşarak Peygamber Efendimizin yanına gittiler. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) de o gümüş süsleri aldı ve: ‘Ey Sevban! Bunları al ve (Medîne-i Münevvere’deki fakir bir aileyi işaret buyurarak) falanoğullarına götür. Bunlar (Fâtıma, Hasan ve Hüseyin), ehl-i beytimdir. Onların, en nefis ve lezzetli şeylerden istifâde ederek (âhiretteki kavuşacakları nimetleri) dünyada yemiş olmalarından hoşlanmam.’ buyurdular.”
Yine bir gün Resûl-i Ekrem (s.a.v.), ehl-i suffenin yanlarına girdi. Elbiselerini deri ile yamıyorlardı. Onlara: “Siz, bugün mü daha hayırlısınız, yoksa her biriniz sabah bir elbise, akşam başka bir elbise giyeceğiniz ve evi, Kâbe-i Muazzama örtülür gibi örtüleceği gün mü?” diye suâl buyurdular. Onlar da “Biz, bugün daha hayırlıyız.” dediler. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) de “Evet, bugün daha hayırlısınız.” buyurdular.
Hz. Ömer (r.a.), halifeliği zamanında şöyle buyurmuştu: “Ben, istesem sizin en lezzetli yemekleri yiyeniniz, en güzel elbiseleri giyeniniz olurdum. Fakat gördüm ki Allâhü Teâlâ, bir kavim hakkında -meâlen-: ‘Siz, bütün tayyibâtınızı (güzel ve lezzetli şeylerinizi) dünya hayatınızda giderdiniz ve onlarla faydalandınız.’ buyurmuştur. Bu sebeple ben, tayyibâtımı bâkî kılmak (âhirete bırakmak) isterim.”
Hicrî: 02 Safer 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder