قَالَ رَسُولُ اللهِ ﷺ : اِنَّ مِنْ حَقِّ الْوَلَدِ عَلَى الْوَالِدِ أَنْ يُحْسِنَ اِسْمَهُ وَأَنْ يُحْسِنَ أَدَبَهُ. (البزار)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق جوجوغون ، باباسى أؤزرنده كى حقلرندان بريسى ده اوكا كوزل بر إسم ورمسى و اونى كوزل بر أدب ( وآحلق ) إيله يتيشترمسيدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Muhakkak çocuğun, babası üzerindeki haklarından birisi de ona güzel bir isim vermesi ve onu güzel bir edep (ve ahlâk) ile yetiştirmesidir.”
(Müsnedü’l-Bezzâr)
Hicrî: 06 Safer 1445 Fazilet Takvim
GÜZEL BİR EDEP VE TERBİYEYE SAHİP OLMAK
Bir çocuk, dünyaya gelince, ebeveyninin yapması gereken bazı vazifeleri başlar.
Anne ve babanın en büyük vazifesi çocuğunun edeplenmesine ve terbiyesine itina göstermek, fikrini kötü düşüncelerden temizlemek ve dînî bir hissiyât ile süslemekten ibarettir.
Bir hoca, talebesinin; bir baba, evladının, rûhî hâline, fıtrî kabiliyetine göre terbiyesine; ilim, edep ve güzel vasıflarla vasıflanmasına dikkat etmekle vazifelidir.
İnsan, üç kısım terbiyeye muhtaçtır:
Birincisi, bedenî terbiyedir. Yani bedenin sıhhat ve âfiyetine dair olan terbiyedir. Buna riâyet edilmedikçe insanın hayatı, tabiatından uzaklaşarak söner gider. Sıhhate dikkat edilmedikçe, hastalıklar olanca kuvvetiyle hücum eder. Zihnî meşguliyetlerin ve fikirlerin merkezi olan beyin rahat olmadıkça, his, idrâk ve irâde gibi husûsî vazifelerini îfâ edemeyerek çalışmaktan mahrum kalır.
İkincisi, ahlâkî terbiyedir. Terbiyenin, ahlâk üzerinde gösterdiği tesirler pek büyüktür. Hakikaten terbiye, bütün tabiata tesir edecek fevkalâde bir husûsiyete sahiptir. Aynı cinsten olan ağaçlardan bir kısmı, kendiliğinden bitip yetişecek olsa hiçbir güzelliğe, hiçbir güzel tat ve kokuya sahip olamaz. Ancak diğer bir kısmı bir bahçıvan tarafından itina ile gözetilerek yetiştirildiğinde meyveleri gayet zarîf, tatlı ve hoş olur. İşte her zaman yükselmeye, her zaman başka başka ahlâklara sahip olmaya müsait olan insan ahlâkına da terbiye böyle tesir eder.
Üçüncüsü dînî terbiyedir. İnsanın maddî ve manevî saadetine sebep olacak terbiye budur. Dînî bir terbiye ile kendisini süsleyenler, vatanını sever, dînî edep ve ahlâka riâyette bulunur, nefsinin kötü meyillerinden, kâfirlerin hâllerinden ve hayalperest olmaktan uzak olur. Dinimizin yüce hasletleriyle vasıflanmak için hakîkî âlimlerin ve mürşid-i kâmilin himmetlerini almaya, sohbetlerinde bulunmaya gayret etmek lâzımdır.
Hicrî: 06 Safer 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder