قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَخْشَى مَا خَشِيْتُ عَلَى أُمَّتِي كِبَرُ الْبَطْنِ وَمُدَاوَمَةُ النَّوْمِ وَالْكَسَلُ وَضَعْفُ الْيَقِينِ. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أمتم حقنده قورقتوغم شيلرين أك كوتوسى ، قرنى بيوك اولمق ( جوق يميه دوشكون اولمق ) ، جوق اويومق ، تمبللك و يقين ضعيفليغى ( يعنى غفلت ) در . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Ümmetim hakkında korktuğum şeylerin en kötüsü; karnı büyük olmak (çok yemeye düşkün olmak), çok uyumak, tembellik ve yakîn zayıflığı (yani gaflet)tir.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 23 Şevval 1444 Fazilet Takvim
DOYDUKTAN SONRA YEMEK, İSRAFIN BİR ÇEŞİDİDİR
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, dedikodudan, çok suâl sormaktan ve malı zâyi (israf) etmekten nehyetmişlerdir. Kişinin helâl yollardan kazandığı malı fesatlıkta kullanması, israf etmesi, onunla kibirlenmesi, övünmesi, çokluğuna aldanması câiz olmaz.
İsraf, dinimizde haramdır. Doyduktan sonra yemek de israfın bir çeşididir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:
“Âdemoğlu, karnından/midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. Muhakkak yemek icap ederse midenin üçte biri yemek, üçte biri içmek, üçte biri de nefes için ayrılmalıdır.”
“Kişi, sadece kâfî miktarda yemiş olsa, kötüleneceği bir hâle düşmez.”
Yemek, bedene faydası olduğundan yenilir. Doyduktan sonra yemek ise faydalı değil, çok kere sıhhate zararlıdır. Onun için tabağa fazla yemek almamalıdır. Hem ihtiyacından fazla olarak yediği yemekte başkasının da hakkı vardır. Onu, ihtiyacı olana ulaştırsa, onun da açlığını giderecektir. Bu husûsta asıl olan şu hadîs-i şerîftir:
Bir zât, Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in meclisinde geğirdi. Peygamber Efendimiz gazaplandılar ve buyurdular ki: “Geğirtini bizden uzaklaştır. Sen bilmez misin ki kıyamet günü insanların azâbı en uzun olanı, dünyada karnı en çok tok olanıdır.”
Hazret-i Ömer’e, “Sizin için cüvâriş tedarik edelim mi?” dediler, “O nedir?” diye sordu. “Yemeği sindirmeye yardımcı olan bir hazmettiricidir.” dediler. “Sübhânallâh! Müslüman, hiç doyacağı miktardan fazla yer mi?” buyurdu.
Âlimlerden bazıları bundan bazı hâlleri istisnâ etmiştir. Bir kimsenin yanına bir müsafir geldiğinde, ihtiyacı kadar yemiş iken onu mahcup etmemek için fazla yemesi câizdir. Yine sonraki günün orucuna kuvvet kazanmak için geceden doyum miktarından fazla yenmesinde de beis yoktur.
Hicrî: 23Şevval 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder