1 Mayıs 2023 Pazartesi

SA‘D BİN UBÂDE HAZRETLERİNİN CÖMERTLİĞİ

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : : اَلسَّخِيُّ قَرِيبٌ مِنَ اللهِ قَرِيبٌ مِنَ الْجَنَّةِ قَرِيبٌ مِنَ النَّاسِ بَعِيدٌ مِنَ النَّارِ. (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  جومرت ( كمسه ) ، اللهه ( و اونون رحمتنه ) يقندر ، جنته يقندر ، إنسانلره يقيندر ، جهنمدن اوزاقدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Cömert (kimse), Allâh’a (ve onun rahmetine) yakındır, Cennet’e yakındır, insanlara yakındır, Cehennem’den uzaktır.”

(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:  10  Şevval    1444  Fazilet Takvim

 

SA‘D BİN UBÂDE HAZRETLERİNİN CÖMERTLİĞİ

 

Sa‘d bin Ubâde Hazretleri, babası ve dedesi gibi, pek ziyade olan cömertliğiyle meşhur idi. Oğlu da kendisi gibi cömert idi. Hattâ Medîne sokaklarında, “Kim, içyağını ve eti severse Sa‘d bin Ubâde’nin evine gelsin” diye nidâ ettirirdi. Muhammed İbn-i Sîrîn rahmetullâhi aleyh’den rivâyet olunduğuna göre; Sa‘d bin Ubâde Hazretleri, her gece Ashâb-ı Suffe’den seksen zâta yemek ikram ederdi.

Şöyle dua ederdi: “Allâh’ım, bana cömertlik yapmayı ve şükretmeyi nasip eyle. Cömertlik, bir şeyler vermekle olur, vermek ise malla olur. Allâh’ım, az mal, bu işler için kâfî gelmez, ben de bu hayır işlerini yapamadan duramayacağımdan, az mal bana uygun değildir.”

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Medîne-i Münevvere’ye hicret ettiklerinde, bulundukları haneye, Sa‘d Hazretleri her gün bir kap yemek gönderirdi. Yemek de ekseriyetle et tiridi olurdu.

 

KARINCADAN ALINAN İBRET

 

Emîr Timur’a, “Emîrlik gibi yüksek bir makama nasıl eriştin?” diye suâl ettiler. Şöyle cevap verdi:

“Aslâ ümitsizliğe düşmedim ve hiçbir güçlükten yılmadım. Maksadıma erişmek için bir karıncadan ibret aldım. Bir gün düşmanlarımdan kaçmış, bir harabeye sığınmıştım. Âkıbetimden endişe etmekteydim. Ansızın gözüm bir karıncaya tesadüf etti. Kendinden daha büyük bir buğday tanesini almış, duvardan yukarı çıkıyordu. Yolun yarısına varınca, buğday ağır olduğu için yere düşüyordu. Karınca tekrar alıp çıkmaya çalışıyordu. Saydım; bu hâdise altmış-yetmiş defa tekrar etti. Karınca, vazgeçmedi ve en sonunda buğday tanesini, duvardan yukarıya çıkarıp maksadına erişti. Bu vaziyeti görünce, ondan ibret aldım. Bende bir ümit peydâ oldu ve kendi kendime, ‘Ben, bu karıncadan daha âciz değilim!’ dedim ve maksadıma erişinceye kadar aslâ ümitsizliğe düşmedim, hiçbir güçlükten yılmadım.”

(Orta Şekerli Tarih, Yedikıta Kitaplığı)

Hicrî:      10Şevval  1444  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder