HRİSTİYANLIĞIN BOZULUŞU

قَالَ اللهُ تَعَالَى : يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ. (سورة المائدة،  ٥١ )

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) :  أى إيمان أدنلر ، يهودى و حرستيانلرى دوسط طوطماينز . اونلار بربرلرينين دوسطودر . و سزدن هر كيم اونلارى دوسط أدينرسه محقق او ده اولارداندر . شبهه يوق كى الله ، او ظالم قوملره هدايت أتمز . "

Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen) :  “ Ey iman edenler, Yahûdî ve Hristiyanları dost tutmayınız. Onlar birbirlerinin dostudur. Ve sizden her kim onları dost edinirse muhakkak o da onlardandır. Şüphe yok ki Allah, o zalim kavimlere hidayet etmez.”

(Mâide Sûresi, âyet 51)

Hicrî:  28   Rebiulahir    1444 Fazilet Takvim

 

HRİSTİYANLIĞIN BOZULUŞU

 

Roma İmparatoru Konstantin’in, Hristiyanlığın açıkça yaşanmasına izin vermesinden sonra ortaya İncil diye birçok kitap çıktı. Birazı Havârîlerden bazılarına, birazı onların talebelerine isnâd edildi. Bunlar ise Hazret-i İsa’nın hayatı hakkında yazılmış kitaplar olup içinde İsa aleyhisselâm’ın bazı hâlleri ve vasıfları anlatılmış, aralarına İncil-i Şerîf âyetleri konulmuştu. Hem de birbirini tutmuyordu. Hristiyanların rahipleri, bunların birbirine uymadıklarını gördüler. Hepsini gözden geçirdiler ve içlerinden dördünü ayırdılar. İşte Hristiyanların ellerinde İncil ismiyle dolaşan bu dört nüshadır ki onlar da tamamıyla birbirine uymaz. Bunlar hakîkî İncil-i Şerîf değildir.

Bir müddet sonra Roma İmparatorluğu ikiye bölündü.

Biri Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) olup başşehri İstanbul idi. Diğeri Batı Roma İmparatorluğu’dur ki başşehri Roma şehriydi (M.S. 395).

Roma Devleti ikiye bölündüğü gibi Hristiyanlık da ikiye bölündü. Birtakımı Roma piskoposuna tâbi oldular; bunlara Katolik denildi. Birtakımı İstanbul (Bizans) piskoposuna tâbi oldular; bunlara da Ortodoks denildi. Sonraları birbirine ters düşen birçok fikir çıktı ve Hristiyanlık büsbütün aslından uzaklaştırıldı, bozuldu.

Hattâ dinden asıl maksat şirkten ve küfürden sakınmak olup bunun için İsa aleyhisselam’ın tebliğ ettiği dinde müşriklere mahsus olan putlardan gayet sakınılırdı. Böyle olduğu hâlde sonraları Hristiyan mabedlerine tasvirler (ikona) asıldı ve kiliseler, basbayağı müşriklerin, putperestlerin mabedlerine benzedi.

Diğer milletler ise küfür ve şirk üzere idiler. Uzun zaman peygamber dahi gelmedi ve fetret devri oldu. Bütün dünya dalâlette kaldı.

Velhâsıl o asırlarda dünya pek karanlık ve karışık bir hâle gelmiş ve düzelmesi ancak âhir zaman peygamberi Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem’in gelmesine muhtaç kalmıştı.

Hicrî:     28 Rebiulahir   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"