قَالَ اللهُ تَعَالَى : اِنَّ مَثَلَ عِيسٰى عِنْدَ اللهِ كَمَثَلِ اٰدَمَ خَلَقَهُ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ قَالَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ اَلْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْمُمْتَرِينَ. (سورة آل عمران ، ٥٩ - ٦٠ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : محقق الله تعالى عندنده عيسى ( عليه السلام ) ، يك ( باباسز ياراتلمقته كى ) حالى ، آدم ( عليه السلام ) ‘ يك حالى كبيدر .الله تعالى ، اونى ( آدمى ) توبرقدان ياراتدى ، صكره ده اوكا ’ اول ‘ ده دى واوليوردى ( بو ) حق ( و حقيقت ) ، سنيك ربى ندندر ، أؤيليسه شبهه أدنلردن اولما . "
Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen) : “ Muhakkak Allâhü Teâlâ indinde İsa (aleyhisselâm)’ın (babasız yaratılmaktaki) hâli, Âdem (aleyhisselâm)’ın hâli gibidir. Allâhü Teâlâ, onu (Âdem’i) topraktan yarattı, sonra da ona ‘Ol’ dedi ve oluverdi. (Bu) hak (ve hakikat), senin Rabb’indendir, öyleyse şüphe edenlerden olma!”
(Âl-i İmrân Sûresi, âyet 59-60)
Hicrî: 26 Rebiulahir 1444 Fazilet Takvim
HAZRET-İ YAHYÂ VE HAZRET-İ İSA (A.S.)
İsa aleyhisselam doğunca Hazret-i Meryem onu sardı; beşiğe koydu ve alıp kavminin yanına getirdi. Onlar, “Meryem! Sen ne yaptın? Sen fena bir iş işlemişsin.” dediler. Hz. Meryem, “Ondan sorunuz.” diyerek eliyle İsa aleyhisselâm’ı işaret etti. “Biz, beşikteki çocukla nasıl konuşalım?” dediler. Hz. İsa hemen söze başladı ve “Ben, Allâh’ın kuluyum. O, bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı. Her nerede olsam beni mübarek kıldı. Ve hayatta olduğum müddetçe bana namaz ve zekâtı emretti.” dedi.
Yahûdîler bunu işittikleri gibi hayrette kaldılar. Lâkin “Babasız çocuk olur mu?” diyerek dedikodu yaptılar. Hazret-i Zekeriyyâ hakkında sûizanda bulundular ve sonunda onu şehit ettiler. O vakit Zekeriyyâ aleyhisselâm yüz yaşındaydı.
Ne garip şeydir ki Yahûdîler, Hazret-i Âdem’in anasız, babasız olarak yaratıldığına inanırlarken Hazret-i İsa’nın, yalnız babasız olarak yaratıldığına inanamadılar.
Hazret-i Meryem, Hazret-i İsa’yı aldı ve Mısır’a gitti. On iki sene orada kaldıktan sonra dönüp Kudüs’e geldiler ve Nâsıra kasabasına yerleştiler.
O sırada, Hazret-i Yahyâ, daha küçük çocuk iken Tevrât-ı Şerîf’i eline almış; Benî İsrail’e vaaz ve nasihat etmeye başlamıştı. Babası Hz. Zekeriyyâ gibi Hz. Mûsâ’nın dini ile amel etmek üzere İsrâîloğullarına peygamber gönderilmişti.
Sonra Hazret-i İsa aleyhisselâm, otuz yaşına eriştiğinde yeni bir din/şerîat ile peygamber oldu. Ona İncil-i Şerîf nâzil oldu. Ona verilen şerîat ile Mûsâ aleyhisselâm’ın şerîatı nesholundu, hükmü kaldırıldı. Hazret-i Yahyâ aleyhisselâm da onun şerîatına tâbi oldu.
Bu sırada Benî İsrâîl hükümdarı, kardeşinin kızını almak istedi ve Hz. Yahyâ’ya, Mûsâ aleyhisselâm’ın şerîatı üzerine nikâhının kıyılmasını teklif etti. Hâlbuki İsa aleyhisselâm’ın şerîatıyla kardeş kızını almak haram kılınmıştı. Onun için Hazret-i Yahyâ da nikâhını kıymaktan kaçındı.
Kız ve anası gücenip Hazret-i Yahyâ’nın öldürülmesi için ısrar ettiler. Bunun üzerine hükümdar, Hazret-i Yahyâ’yı şehit ettirdi.
Hicrî: 26 Rebiulahir 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder