13 Kasım 2022 Pazar

YÛNUS ALEYHİSSELÂM -1


 

قَالَ اللهُ تَعَالَى : وَاِنَّ يُونُسَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ. (سورةالصافات ١۳٩ )

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) :  وشبهه يوقكى ، يونس ( عليه السلام ) ده ألبتده كوندرلمش بيغمبرلردندر . "

Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen) :   Ve şüphe yok ki, Yûnus (aleyhisselam) da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir.”

(Sâffât Sûresi, âyet 139)

Hicrî:  18   Rebiulahir    1444 Fazilet Takvim

 

YÛNUS ALEYHİSSELÂM -1

 

Hz. Yûnus aleyhisselâm, Âsûriye Devleti’nin pâyitahtı olan, Dicle’nin batısında, Musul şehri yanında Ninova şehrinin ahalisine peygamber gönderilmiştir. Onları tevhide davet etti. Putlara tapmakta bulunan Ninova ahalisi, Hz. Yûnus’un otuz üç sene devam eden nasihatlerini dinlemediler, putlarını terk etmediler. “Allah tarafından azâp gelecek ve kırk güne kadar Ninova şehri yere batacak!” diyerek onları korkuttu, yine kulak asmadılar.

Hazret-i Yûnus da onlara darıldı ve kendisine, Allâhü Teâlâ tarafından henüz izin verilmeden Ninova şehrinden çıktı, sahile gitti. Yolcularla dolmuş ve hareket etmek üzere olan bir gemiye bindi. Gemidekiler kendisine hürmet ettiler. Bir müddet sonra gemi batma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı, gece karanlığı da çökmüştü. O esnada: “Ey gemi halkı, sizin içinizde efendisinden kaçmış bir köle vardır, onu suya atın. Yoksa hepinizi deniz yutacaktır.” sesini işittiler.

Hz. Yûnus (a.s.), “O köle benim” dedi. Gemi halkı “Vallâhi kura atmadıkça sözüne inanmayız” dediler. Kura, Yûnus (a.s.)’a isabet etti. Fakat onlar, Hz. Yûnus’u denize atmaktan kaçındılar. Sonra kurayı üç defa tekrarladılar, fakat hepsinde Yûnus aleyhisselâm’a isabet etti.

Hz. Yûnus, “O suçlu kul, benim. Rabb’imden daha müsaade almadan kavmimi terk ettim.” dedi ve kendisini suya attı. Onu derhal büyük bir balık yuttu.

Allâhü Teâlâ, balığa, onu yutmasını fakat etini parçalamamasını ve kemiklerini kırmamasını emretti. Hz. Yûnus, balığın karnında Allâhü Teâlâ’yı tesbîh ve zikir ile tevbe ve istiğfar eyledi. Yûnus (a.s.), bulunduğu yerde birtakım sesler duyup, kendi kendine “Bu nedir?” dedi. Allâhü Teâla “Bunlar, denizdeki canlıların tesbîhleridir.” buyurdu. Bunun üzerine o da “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn” diye Allâhü Teâlâ’yı tesbîhe devam etti. Enbiyâ Sûresi’nin 87. âyet-i kerîmesinde bildirilen bu tesbîhin meâl-i şerîfi şöyledir: “Yâ Rabbi! Senden başka mabud yoktur. Seni noksanlardan tenzîh ederim. Ben, şüphesiz, zalimlerden oldum.” (Devamı var)

Hicrî:     18 Rebiulahir   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder