18 Kasım 2022 Cuma

SA‘D BİN EBÛ VAKKÂS’IN İSLÂM’A HİZMETLERİ


 

قَالَ اللهُ تَعَالَى : بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَى. (سورةالأعلى ، ١٦ - ١٧ )

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) :  بلكى سز ، دنيا حياطنى ترجيح أدرسنز . حالبوكى آخرت دها خيرليدر و ( نعمتلرى ) دها دواملى وباقيدر . "

Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen) :   Belki siz, dünya hayatını tercih edersiniz. Hâlbuki âhiret daha hayırlıdır ve (nimetleri) daha devamlı ve bâkîdir.”

(A‘lâ Sûresi, âyet 16-17)

Hicrî:  23   Rebiulahir    1444 Fazilet Takvim

 

SA‘D BİN EBÛ VAKKÂS’IN İSLÂM’A HİZMETLERİ

 

Sa’d bin Ebû Vakkâs (r.a.), Vedâ Haccı esnasında, Mekke-i Mükerreme’de ağır bir hastalığa yakalanmış, vasiyetini yapmaya başlamıştı. O sırada: “Yâ Resûlallah! Siz, Ashâb ile Medîne-i Münevvere’ye gideceksiniz de ben buralarda ölüp kalacak mıyım?” diye sordu. Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Hayır! Sen daha çok yaşayacaksın, hattâ senin hayatından bazı kavimler faydalar görecek, diğer bazı kavimler de zarar görecektir!” buyurmuşlardır. Hakikaten Sa’d Hazretleri bu tarihten sonra 45 sene daha yaşamış, İslâm’a daha nice büyük hizmetlerde bulunmuştur.

Sahîh-i Buhârî şârihi İbn-i Battâl diyor ki: “Sa’d bin Ebû Vakkâs (r.a.), Irak valisi olmuştu. Burada birtakım kabilelerin İslâm’dan döndüklerini görünce onlardan, tevbe edip İslâm dinine dönmelerini istemişti. Bunların bir kısmı tevbe edip selâmet bulmuşlar, bir kısmı ise ısrar etmişler ve cezalandırılmışlardır. Irak fetihlerinin öncüsü hiç şüphesiz Hazret-i Sa’d’dır. Kûfe şehrini kuran, Irak tarafından Mecûsîleri sürüp çıkaran, Medâyin, Fars illerini İslâm memleketine katan da bu bahadır kumandandır.”

 

KANİJE’DE FEDAKÂR BİR İSLÂM ERİ

 

Ecdadımızdan birçok kimsenin cansiperâne savaştıkları meşhurdur. Kanije Kalesi’nin fethi esnasında da şöyle bir kahramanlık sahnesi yaşanmıştır:

Kanije Kalesi’nin muhasarası esnasında düşman âciz kalarak kaleyi teslim etmek için Osmanlı ordusuna elçi gönderdi. Fakat kale teslim edilinceye kadar meşhur cengâverlerden Peçevili Sinan Çavuş’u rehin istediler.

Ordu serdarı, düşmanın ahdini bozma ihtimalini düşünerek kabul etmek istemedi. Mevzû, Sinan Çavuş’un kulağına ulaşınca derhal serdarın huzuruna geldi ve: “Paşa! Yarın Allâhü Teâlâ’nın huzurunda seni dava edeceğim. Sana bir kale veriliyor da benim gibi bir ihtiyarı mı rehin veremiyorsun!” diyerek cesaret ve kahramanlığını ortaya koydu.

Bu sözler üzerine Serdar, “Hakkın var babacığım, icap ederse ben de giderim. Yürü, Allah yardımcımız olsun.” deyip Sinan Çavuş’u rehin verdi. Neticede düşman ahdini bozmadı ve Kanije Kalesi fetholundu.

İşte tarihimizin her parçası böyle fedakârlıklarla doludur.

Hicrî:     23 Rebiulahir   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder