قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : كَانَ أَكْثَرُ دُعَائِهِ يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِي عَلَى دِينِكَ. (ت)
بيغمبر أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : رسول الله أفندمزيك ( صلى الله عليه وسلم ) أك جوق يابطغى دعا ( لرندان بريسى ده ) ’ يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِي عَلَى دِينِكَ ‘ دعاسى إيدى . ؛ ( معناسى : أى قلبلرى جويرن اللهم ! بنم قلبمى دينيك أؤزرينه ثابت قل ) . "
Abdullah bin Mes’ûd radıyallâhü anh şöyle buyurdu: “ Resûlullah Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) en çok yaptığı dua(larından birisi de) ‘Yâ mukallibe’l-kulûb, sebbit kalbî alâ dînike’ duası idi.” (Manası: Ey kalpleri çeviren Allâh’ım! Benim kalbimi dinin üzerine sabit kıl.)
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 09 Rebiulahir 1444 Fazilet Takvim
AMELSİZ İLMİN FAYDASI YOKTUR
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki: “Kıyamet günü, insanların en şiddetli azâp görecek olanı, ilmi kendisine fayda vermeyen âlimlerdir.”
Hz. Ömer (r.a.), “Âlimin ayağı kayarsa bütün âlemin ayağı kayar.” buyurmuştur.
İmâm Gazâli (rah.) der ki: “Amelsiz ilme itibar yoktur. Şâyet bir kimse, yüz bin ilmî mesele okusa ve öğrense veya bin sene ilim okusa ve bin çeşit kitap yazsa fakat bu öğrendiği ve yazdığı meseleleri tatbik etmese ona bunların hiçbir faydası yoktur. Ancak bunlarla amel ederse, Allâhü Teâlâ’nın rahmetine lâyık olabilir.”
Hasan-ı Basrî (rah.) demiştir ki: “Allâhü Teâlâ, kıyamet günü (cennete girecek) kulları için, ‘Cennetime rahmetim sebebiyle girin ve onu amelleriniz miktarınca paylaşın.’ buyurur.”
Yine Hasan-ı Basrî’nin (rah.), “Amelsiz, cenneti talep etmek, büyük günahtır.” dediği rivâyet olunmuştur.
Cüneyd-i Bağdâdî (rah.) vefat ettikten sonra kendisini rüyada görenlerden birisi hâlinden sorunca şöyle der: “İbâreler söndü, işaretler son buldu (kendisiyle amel olunmayan ilmin bir faydası olmadı), ancak gece yarısında kılmayı âdet edindiğim iki rekât bana fayda verdi.”
Aliyyü’l-Kârî (rah.) demiştir ki: Musa aleyhisselâm, Hızır aleyhisselâm’dan ayrılırken kendisine nasihatte bulunmasını isteyince Hızır aleyhisselâm ona, “İlmi, sadece başkalarına anlatmak için öğrenme. Amel etmek için öğren.” dedi. Dua etmesini isteyince de, “Allâhü Teâlâ, tâat ve ibadetini sana kolay kılsın.” diye dua etti.
Hikmet ehli bir zât: “İlmi ile amel edip de âhirette ilmi kendisine yük ve vebâl olmayacak olan kimseye müjdeler olsun.” demiştir.
İlim, işin başlangıcı, amel ise o işin neticesi ve meyvesi mesâbesindedir. Amel olmadan, ilmin bir kıymeti yoktur.
Nefsânî arzulara dalıp dünyanın süslü ve geçici menfaatlerine kapılarak ilmiyle amel etmeyen kimse, şeytanın oyuncağı olur.
Hicrî: 09 Rebiulahir 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder