قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَفْضَلُ الصَّدَقَةِ أَنْ يَتَعَلَّمَ الْمَرْءُ الْمُسْلِمُ عِلْمًا ثُمَّ يُعَلِّمَهُ أَخَاهُ الْمُسْلِمَ. (هـ)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر: ’’ أك فضيلتلى صدقه ، مسلمان بر كشنيك علم أؤكرنمسى ، صكره ده اونى ، مسلمان قردشينه أؤكرتمسيدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “En faziletli sadaka, Müslüman bir kişinin ilim öğrenmesi, sonra da onu, Müslüman kardeşine öğretmesidir.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 01 Zilkâde 1443 Fazilet Takvim
ÖĞRENİLMESİ FARZ OLAN İLİMLER
Öğrenilmesi farz olan ilimler iki kısımdır: Farz-ı ayn ve farz-ı kifâyedir.
Farz-ı ayn; mükellefin ancak kendisinin yerine getirmesiyle uhdesinden düşen şeylerdir.
Bir farzı yerine getirebilmek için lâzım olan ilmi öğrenmek farz, vacibi yerine getirebilmek için lâzım olan ilmi öğrenmek vacip, sünneti yerine getirebilmek için lâzım olan ilmi öğrenmek de sünnettir. Binâenaleyh farz olan ilimlerden bazısı farz-ı ayn yani her mükellef üzerine farzdır. Bunlar şöyledir:
1- Allâh’ı inkâr eden dinsizlerin fikirlerinden korunabilmek için Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat itikâdını bilmek.
2- Her mükellefin, namaz, zekât, oruç gibi ibadetleri yerine getirebilecek kadar bunlara dair husûsları bilmek.
3- Alışveriş, kira, nikâh, talak gibi herhangi bir işe girişecek olan kimsenin haramdan kaçınmak ve dînî hükümlerde hataya düşmemek için bunlara dair malumatı bilmek.
4- Tevekkül, Allah korkusu ve kazâya rızâ gibi kalbî hâlleri bilmek. Çünkü insan, hayatı boyunca mutlaka bu hâller içerisinde bulunur.
5- Tevâzu, yumuşak huyluluk ve cömertlik gibi güzel huylarla ahlaklanmak; kibir, haset, gurur gibi kötülüklerden kaçınmak için iyi ve kötü ahlâkları bilmek. Binâenaleyh her mükellefin, kötü ahlâklardan uzak durabilmek için nefsi ile mücâhede etmesi farzdır. Nefisle mücâhede ancak iyi ve kötü ahlâkları bilip ayırt edebilmekle, mücâhede yollarını bilmek ise tasavvuf büyüklerine tâbi olmakla mümkün olur.
Farz olan ilmin ikinci kısmı, öğrenilmesi farz-ı kifâye olanlardır. Farz-ı kifâye, mükelleflerden bazılarının işlemesiyle, tamamından mesuliyet düşen demektir. Ancak bir kişi bile işlemezse, tamamı günahkâr olur.
Bunlar da Müslümanların düzen ve iyilik üzere olması, kendisine bağlı olan ilimlerdir. Meselâ, her mükellefe lâzım olan miktardan ziyâde fıkıh ilmi öğrenmek gibi. Tefsir, hadîs, usûl-i fıkıh gibi ilimler de böyledir.
Hicrî: 01 Zilkâde 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder