قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ مَثَلَ مَا بَعَثَنِيَ اللهُ بِهِ مِنَ الْهُدَى وَالْعِلْمِ كَمَثَلِ غَيْثٍ أَصَابَ أَرْضًا. (ن)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : محقق الله تعالى ، نين بنمله كوندرمش اولديغى هدايت وعلميك مثالى ، يريوزونه ياغان ياغموره بنزر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “ Muhakkak Allâhü Teâlâ’nın benimle göndermiş olduğu hidâyet ve ilmin misali, yeryüzüne yağan yağmura benzer.”
(Sünen-i Nesâî)
Hicrî: 08 Şevval 1443 Fazilet Takvim
ALLÂHÜ TEÂLÂ’YA İMAN
İmanın altı şartından birincisi, Allâhü Teâlâ’ya iman etmektir. Kula ilk lâzım olan, bütün bu kâinatın bir yaratıcısı olduğunu bilmek ve bu yaratıcının Allâhü Teâlâ olduğuna inanmaktır.
Allâhü Teâlâ birdir, zâtında ve sıfatlarında ortağı, misli ve benzeri yoktur. O, hâdisâta mahal olmadı, hâdisat da ona mahal olmadı (doğmadı ve doğurulmadı).
Bütün âlemleri yoktan var eden O’dur. O’nun büyüklüğüne, kudret ve azametine nihayet yoktur. Bizleri ve bizim gördüğümüz, görmediğimiz, göremeyeceğimiz nice binlerce âlemleri yaratıp yaşatan, besleyen ancak O’dur. Bakara Sûresi’nin 163. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurulmuştur (meâlen):
“Sizin Rabb’iniz, zâtında ve sıfatlarında birdir ve eşi yoktur. O’ndan başka ilah yoktur. Kullarına çok merhametli ve müminlere rahmeti de pek fazladır.”
Allâhü Teâlâ’nın zâtını düşünmek ve hayal etmek câiz değildir. Bu husûsta kalbe her ne gelirse Allâhü Teâlâ, onun gayrıdır. Sadece ibret nazarı ile kâinattaki eserlerine bakıp fiilleri ve sıfatları düşünülmelidir.
Allâhü Teâlâ, cisim değildir. Allâhü Teâlâ, bir yere ve mekâna muhtaç değildir. Mekânı o yaratmıştır. Allâhü Teâlâ, bir tarafta, bir yönde değildir. “Yukarıda Allah var” sözü halk arasında yanlış olarak meşhur olmuştur. Duada elleri yukarı kaldırmak ise duanın kıblesi gök olduğu içindir. O’nun için nasıl, nice, ne hâldedir, denemez. O’nun nasıl ve nice olduğu bilinemez, hiçbir şeye benzetilemez. Allâhü Teâlâ için hareket ve intikal etmek mevzu bahis değildir. Allâhü Teâlâ’nın şekli ve sûreti yoktur. Allâhü Teâlâ’nın nihayeti yoktur. Kul, kendiliğinden, O’nun sıfatlarını anlayamaz. Kul, Allâhü Teâlâ’yı ancak O’nun sıfatlarının eserleriyle tanıyabilir.
Allâhü Teâlâ; Hâlık, Râzık ve Gafûr’dur, yani yaratmaya, rızık vermeye ve bağışlamaya muktedirdir. Lâkin bu mutlaka yaratacak, rızık verecek ve bağışlayacak demek değildir.
İşte biz, böyle kemâl sıfatlarıyla muttasıf olan Allâhü Teâlâ’nın varlığına ve bütün bu yüce sıfatlarına iman ederiz.
Hicrî: 08 Şevval 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder