26 Mayıs 2022 Perşembe

HANIM SAHÂBÎLERDEN SELMÂ (R. ANHÂ)


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مِهْنَةُ إِحْدَاكُنَّ فِي بَيْتِهَا تُدْرِكُ بِهِ عَمَلَ الْمُجَاهِدِ فِي سَبِيلِ اللهِ.(ع)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر :  ’’ ( أى حنملر ) سزدن برينزين ( ربينين رضاسنى كوزه ترك ) أونده كى هزمتى واريا ، إشده او كمسه ، أوندكى هزمتى سببيله الله يولنده جهاد أدنلرين ثوابنه نائل اولور . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “ (Ey hanımlar) sizden birinizin (Rabb’inin rızasını gözeterek) evindeki hizmeti var ya, işte o kimse, evindeki hizmeti sebebiyle Allah yolunda cihâd edenlerin sevabına nâil olur.”

(Müsned-i Ebû Ya’lâ)

Hicrî:  25   Şevval   1443 Fazilet Takvim

 

HANIM SAHÂBÎLERDEN SELMÂ (R. ANHÂ)

 

Selmâ (r. anhâ), Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) kızı Fâtıma ve oğlu İbrahim (r. anhümâ)’nın ebeleridir ve sütanneleri olmakla da şereflenmiştir. Yine Hazret-i Fâtıma (r. anhâ)’nın gaslini yapan hanımlardan birisidir.

Selmâ (r. anhâ), Hz. Abbas’ın (r.a.) azatlısı olan Ebû Râfi’ ile evli idi. Bunlar karı-koca beraberce, Peygamber Efendimizin (s.a.v) ailesinin hizmetinde bulunurlardı.

Ashâb-ı Kirâm ile birlikte Hayber Fethi’ne katılmıştır.

Ebû Cehil’in, Resûlullah Efendimize (s.a.v.) eziyet ettiğini Hz. Hamza’ya haber verip Hz. Hamza’nın Müslüman olmasına vesîle olan hanım sahâbî de odur.

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hizmetinde bulunması hasebiyle kendisinden birçok hadîs-i şerîf rivâyet olunmuştur. Bunlardan birkaçı şunlardır:

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)’e kılıç yarası veya taş, diken vesâireden bir yara isabet ederse hemen üzerine kına koymamı emrederdi.”

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), kendisine başındaki ağrıdan şikâyette bulunan herkese ‘Hacamat ol’ buyururdu, ayaklarındaki ağrıdan şikâyet eden herkese de ‘ayaklarına kına yak’ buyururdu.”

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermediği gibi, serbest bırakıp dışarıda bir şey yemesine de mâni olmuştu.”

Bir hâtırasını şöyle anlatmıştır: “Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.) için yemek hazırladım ve sofraya getirdim. Efendimiz (s.a.v.), yanındaki Ashâb-ı Kirâm’dan bazıları ile ondan yediler. Çorbadan az bir şey kaldı.

O sırada Peygamber Efendimizin yanına bir A‘râbî geldi. Efendimiz (s.a.v.), onu da sofraya davet etti. A‘râbî, yemeğin tamamını birden alıverdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ona ‘Yemeği bırak!’ buyurdular. O da bıraktı. Sonra tekrar ‘Bismillâh, de ve yemeğin kenarından ye.’ buyurdular. A’râbî de öyle yaptı ve karnı doydu, hattâ yemek yine arttı.”

Hicrî:  25  Şevval   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder