قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْمَعُونَةَ تَأْتِي مِنَ اللهِ لِلْعَبْدِ عَلَى قَدْرِ الْمُؤْنَةِ وَإِنَّ الصَّبْرَ يَأْتِي مِنَ اللهِ عَلَى قَدْرِ الْمُصِيبَةِ. (هب)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : محقق ياردم ، الله تعالى طرافندان قلا ، يوكلنديكى كلفتى مقدارنجه كلر . ومحقق صبر ، الله تعالى طرافندان ، مصيبتن مقدارنه كوره كلر . "
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “ Muhakkak yardım, Allâhü Teâlâ tarafından kula, yüklendiği külfeti miktarınca gelir. Ve muhakkak sabır, Allâhü Teâlâ tarafından, musibetin miktarına göre gelir.”
(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Hicrî: 26 Şevval 1442 Fazilet Takvim
SABIR; DÜNYA VE ÂHİRET HAYIRLARINI TOPLAMIŞTIR
Sabretmekte dünya ve âhiret hayırlarının birçoğu vardır. Bunlardan bazıları âyet-i kerîmelerde şöyle zikredilmiştir:
Kurtuluş ve felâha ulaşmak. Nitekim Talâk Sûresi’nin 2. âyetinde (meâlen): “(Sabrederek) Allah’tan korkan kimselere Allah (bütün sıkıntılarından) bir çıkış yolu ihsân eder.” buyurulmuştur.
Düşmanlarına karşı zafere ulaşmak. Nitekim Hûd Sûresi’nin 49. âyetinde (meâlen): “O hâlde sabret, (hayırlı) âkıbet muhakkak muttakîlerindir (Allah’tan korkanlarındır).” buyurulmuştur.
Talep ettiği şeye ulaşmak. Nitekim Aʻrâf Sûresi’nin 137. âyetinde (meâlen): “(Bu suretle) Rabb’inin İsrâîloğullarına olan o pek güzel vaadi, (sıkıntılara) sabretmeleri sebebiyle, tamam oldu (yerine geldi).” buyurulmuştur.
Allâhü Teâlâ tarafından övgüye lâyık olmak. Nitekim Sâd Sûresi’nin 44. âyet-i kerîmesinde (meâlen): “Biz onu (Eyyûb’u) hakikaten sabırlı bulduk. O, ne güzel kuldu!” buyrulmuştur.
Allâhü Teâlâ’nın muhabbetine nâil olmak. Nitekim Âl-i İmran Sûresi’nin 146. âyet-i kerîmesinde (meâlen): “Muhakkak Allâhü Teâlâ sabredenleri sever.” buyrulmuştur.
Cennette yüksek derecelere nâil olmak. Nitekim Furkan Sûresi’nin 75. âyet-i kerîmesinde (meâlen): “İşte onlar sabretmiş oldukları şey mukabilinde (cennette) en yüksek köşkler ile mükâfâtlanacaklardır ve orada bir sağlık ve selâmet duasıyla karşılanacaklardır.” buyrulmuştur.
Nihayetsiz sevaba nâil olmak: Nitekim Zümer Sûresi’nin 10. âyet-i kerîmesinde (meâlen): “Şüphe yok ki, sabredenler için mükâfâtları hesapsız olarak ödenecektir.” buyrulmuştur.
Bunların tamamı sadece bir anlık sabrın neticesinde hâsıl olan mükâfâtlardır. Zira Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki: “Kula, sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir ihsan verilmemiştir.” Hz. Ömer (r.a.) da “Müminlerin bütün hayırlı amelleri bir anlık sabırda toplanmıştır.” buyurmuştur.
Hicrî: 26 Şevval 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder