6 Haziran 2021 Pazar

FÂTIMA BİNTİ ESED (RADIYALLAHÜ ANHÂ) ANNEMDEN SONRA ANNEMDİ

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  يَا عَائِشَةُ إِنَّ اللهَ رَفِيقٌ يُحِبُّ الرِّفْقَ. (م)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : جنتن تام اورطاسنى إستين كمسه ، ( أهل سنت و ) جماعته صارلسين  . "

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “ Ey Âişe! Şüphesiz ki Allâhü Teâlâ Refîk’tir, rıfkı (yumuşak huyluluğu) sever.”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:   25   Şevval     1442    Fazilet Takvim

 

FÂTIMA BİNTİ ESED (RADIYALLAHÜ ANHÂ) ANNEMDEN SONRA ANNEMDİ

 

Fâtıma binti Esed radıyallahü anhâ, Hazret-i Ali kerremallâhü vecheh Efendimizin validesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), annesinin ve dedesi Abdulmuttalib’in vefatından sonra yedi yaşından itibaren Hz. Hatice (r. anhâ) ile evleninceye kadar, amcası Ebû Tâlib ve yengesi Fâtıma Hazretlerinin yanlarında kalmıştı. O, Fahr-i Âlem Efendimizi kendi evlatlarından daha çok severdi. Analık şefkat ve merhametinden çok daha fazla alâka gösterirdi.

O vefat edince Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, başucuna oturdu ve şöyle buyurdu: “Anneciğim! Allâhü Teâlâ sana rahmet etsin. Sen, annemden sonra annemdin. Kendin aç durur, beni doyururdun. Kendin giyemezken, beni giydirirdin.”

Saîd bin Müseyyeb (r.a.), İmâm Zeynelâbidîn’e dedi ki: “Bize Fâtıma binti Esed radıyallâhü anhâ’dan haber verir misiniz?” O da dedi ki:

Tabii ki! Babam (Hz. Hüseyin), dedem Ali bin Ebû Tâlib (k.v.)’den şöyle işittiğini söyledi: ‘Annem Fâtıma binti Esed vefat ettiğinde, Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem onu, kendi gömleğiyle kefenlettirdi. Kabrinin lahid kısmını bizzat kendisi kazdı ve kabrin içerisine uzandı. Çıktığında gözlerinden yaşlar akmakta idi. Cenaze namazını kendisi kıldırdı. Definden sonra kabrin üzerindeki toprağı da bizzat kendisi düzeltti.

Kabristandan ayrıldıktan sonra Hazret-i Ömer (r.a.), Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ‘Yâ Resûlallah! Senin bu kadıncağıza hiç kimseye yapmadığın muâmeleleri yaptığını gördüm, hikmeti nedir?’ dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet elbiselerinden giymesi için kendi gömleğimi giydirdim. Kabrine uzandım ki, kabir sıkıntısı çekmesin. Amcam Ebû Tâlib’den sonra bana en çok iyiliği dokunan odur.

Cebrâil (a.s.) bana, Rabbim’den şöyle haber getirdi: Hazret-i Allah, yetmiş bin meleğe onun üzerine cenaze namazı kılmayı emretti. Ve o, cennet ehlindendir.”

Hicrî:   25   Şevval     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder