22 Haziran 2021 Salı

SÜNNET-İ SENİYYEYE MÜTÂBAATIN FAZİLETİ


 

قَالَ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ لِي رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  يَا بُنَيَّ إِنْ قَدَرْتَ أَنْ تُصْبِحَ وَتُمْسِيَ لَيْسَ فِي قَلْبِكَ غِشٌّ لِأَحَدٍ فَافْعَلْ. (ت)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : أى اوغلم ، قلبنده هجبر كمسيه قرش كين بسلمدن صباحلايب آقشاملامايه كوجون يترسه بويله ياب   . "

Enes bin Mâlik radıyallâhü anh dedi ki: Peygamberimiz (s.a.v.) bana şöyle buyurdu: “ Ey oğlum, kalbinde hiçbir kimseye karşı kin beslemeden sabahlayıp akşamlamaya gücün yeterse böyle yap.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:   12   Zilkâde    1442    Fazilet Takvim

 

SÜNNET-İ SENİYYEYE MÜTÂBAATIN FAZİLETİ

 

Şeyh Mahmûd el-Gaznevî, çıktığı bir yolculukta, bir ara uykuya dalar. Uyku esnâsında Bilâl radıyallâhü anh’ın sanki yüksek bir mekânda:

Ey insanlar! Haydi, Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimize gelin.” diye seslendiğini görür. Devamını şöyle anlatır:

Ben de hemen uyuduğum yerden çıkıp davet ettiği yere doğru koştum. Geniş bir meydana vardım. İnsanlar, meydanda büyük bir halka yapmışlardı. Takrîben dört yüz kişi vardı ki hepsi Ashâb-ı Kirâm’dan idi. Etrafıma bakındım ama Ebû Zer ve Ebu’d-Derdâ radıyallâhü anhümâ’dan başka kimseyi tanıyamadım. Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, halkanın başında oturmakta idi. Yanında bulunan Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri ile konuşuyorlardı. Bu sırada Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) başlarını kaldırdılar ve şöyle buyurdular:

Ümmetimin en hayırlıları; benim içinde bulunduğum asır (Ashâbın asrı), sonra onların peşinden gelenler (yani Tâbiîn), sonra da onların peşinden gelenler (yani Tebe-i Tâbiîn)dir.’ Sonra Ashâb-ı Kirâm’ına işaret ederek tekrar buyurdular ki:

Benim içinde bulunduğum asrın, sadece sizler olduğunu mu zannediyorsunuz! Bilakis kıyamete kadar benim sünnetimle amel eden ve bana tâbi olan herkes benim asrımdandır.”

 

NÜKTE: ÖLÇMÜŞ GİDİYOR!

 

Bir gün Nasreddin Hoca rahmetullâh’a:

Sen âlim bir zâtsın. Şu bizim müşkilimizi hallediver. Acaba dünya kaç arşındır?” derler.

O esnada bir cenaze götürülüyormuş. Hoca merhum tabutu göstererek demiş ki:

“Bu sualin cevabını şu gidenden sorunuz. Bakınız, o ölçmüş, şimdi gidiyor.”

Hicrî:   12   Zilkâde    1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder