قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا أَحَدٌ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ يُحِبُّ أَنْ يَرْجِعَ إِلَى الدُّنْيَا وَلَهُ مَا عَلَى الْأَرْضِ مِنْ شَيْءٍ إِلَّا الشَّهِيدُ يَتَمَنَّى أَنْ يَرْجِعَ إِلَى الدُّنْيَا فَيُقْتَلَ عَشْرَ مَرَّاتٍ لِمَا يَرَى مِنَ الْكَرَامَةِ. (ق)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : جنته كيرن هجبر كمسه ، يريوزنده كى هر شى كندسنيك اولسه بله دنيايه كرى دونمي آرضو أتمز . آنجق شهيد مستثنى ؛ او كورديغى إكرام سببيله – تكرار دنيايه دونمي و اون دفعه شهيد اولماي آرضو أدر . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “ Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Ancak şehit müstesna; o, -gördüğü ikram sebebiyle- tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı arzu eder.”
(Müttefekun Aleyh)
Hicrî: 09 Zilkâde 1442 Fazilet Takvim
ŞEHİT KİMDİR?
Şehâdet büyük bir mertebedir. Allah yolunda canını fedâ eden, müşrikler tarafından öldürülen, Allah rızası için savaşırken yaralanıp o yaradan dolayı vefat etmiş olan Müslüman kimseye şehit denir.
Bu kimselere şehit denilmesinin bazı sebepleri vardır:
“Hazret-i Allah ve melâike-i kirâm, o kimsenin Cennet ehlinden olduğuna şahitlik ettikleri için.”
“Şehit olan kimse, ruhunu teslim ederken Hazret-i Allâh’ın kendisine ikram edeceği nimetleri müşahede ettiği için.”
“Şehit olan kimsenin, imanı sayesinde Cehennem ateşinden kurtuluşuna şahitlik edileceği için.”
“Şehit olan kimseler, peygamberlerin kendilerine ilahî ahkâmı tebliğ ettiklerine kıyamet günü şahitlik edecekleri için.”
“Şehîdin ruhu Cennet’te hazır olduğu için.”
MÛTE MUHÂREBESİNDE BİR MUCİZE
Mûte Harbi, hicretin sekizinci senesinde meydana gelmiştir. Müslümanların, Romalılar ile yaptıkları ilk harp Mûte Muharebesi’dir. Bu savaşta üç bin Müslüman, yüz bin Rum’a galip gelmişti ki bu, Ashâb-ı Kirâm’ın ne kadar yüksek manevî bir kuvvete sahip olduklarını ispat eder.
Rivayet olunur ki Ya‘lâ bin Ümeyye (r.a.), Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Hazretlerine Mûte Harbi’nden haber getirdiği zaman, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)Hazretleri: “Neler olduğunu, istersen sen bana haber ver, istersen ben sana haber vereyim.” buyurdu.
Ya‘lâ (r.a.): “Siz buyurun yâ Resûlallâh.” dedi.
Fahr-i Âlem sallallâhü aleyhi ve sellem Hazretleri, olanları bir bir haber verdi.
Ya‘lâ radıyallâhü anh, “Yâ Resûlallah (s.a.v.), seni hak peygamber olarak gönderen Allâh’a yemin olsun ki, Mûte Harbi’nde olup bitenleri aynen bildirdiniz, eksik bir şey bırakmadınız.” dedi.
Hicrî: 09 Zilkâde 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder