27 Haziran 2021 Pazar

ZÜLKİFL ALEYHİSSELÂM


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  مَنْ جَعَلَ الْهُمُومَ هَمًّا وَاحِدًا هَمَّ الْمَعَادِ كَفَاهُ اللهُ هَمَّ دُنْيَاهُ. (هـ)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : كيم بتون درتلرينى ( براقب ) بر تك درت – يالنز آخرت دردى – حالنه كتريرسه اونون دنيوى صقنتيلرينى كدرميه الله تعالى كافى كلير  . "

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “ Kim bütün dertlerini (bırakıp) bir tek dert -yalnız âhiret derdi- hâline getirirse onun dünyevî sıkıntılarını gidermeye Allâhü Teâlâ kâfi gelir.”

 (Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:   16   Zilkâde    1442    Fazilet Takvim

 

ZÜLKİFL ALEYHİSSELÂM

 

Zülkifl aleyhisselâm, Eyyûb aleyhiselâm’ın oğludur. Ondan sonra peygamber olarak gönderilmiş; kavmini Allâh’ın birliğine inanmaya davet etmesi emrolunmuştur.

Zülkifl aleyhisselâm, Şam’da yaşıyordu, Kur’ân-ı Kerîm’de, kendilerinden övülerek bahsedilen büyük peygamberler arasında zikredilmiştir: “Ve İsmâil ve İdrîs ve Zülkifl’i de an, hepsi de sabredenlerden idiler. Onları da, rahmetimizin içine idhâl ettik (girdirdik). Onlar, hakikaten sâlihlerdendi.” (Enbiyâ Sûresi, âyet 85-86) Ve “İsmail’i, Elyesa’yı, Zülkifl’i de an ve onların hepsi de hayırlılardandır.” (Sâd Sûresi, âyet 48)

Halk, Zülkifl aleyhisselâm’a tâbi oldular ve kendisine iman ettiler. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ, onlara Allah yolunda cihâd etmelerini emretti. Fakat onlar, gevşeklik gösterdiler, bunu yerine getirmekten kaçındılar ve dediler ki: “Ey Zülkifl! Biz hayatı sever, ölümü sevmeyiz. Bununla beraber, Allâhü Teâlâ’ya ve onun Resûlüne âsî olmaktan da hoşlanmayız. Eğer, ömürlerimizi uzatmasını ve ancak dilediğimiz zaman bizi öldürmesini Allah’tan dilersen, ona ibadet eder ve onun düşmanları ile cihâd ederiz.”

Zülkifl aleyhisselâm onlara, “Siz, benden büyük bir şey istediniz. Bana, ağır teklifte bulundunuz.” dedi. Sonra kalkıp namaz kıldı ve “Ey Allâh’ım! Sen, bana peygamberlik vazifelerini tebliğ etmemi emrettin, ben de tebliğ ettim. Düşmanlarınla cihâd etmemi emrettin. Fakat ben, kendimden başkasına güç yetirmeye mâlik değilim. Kavmimin bu hususta benden istediklerini sen, benden daha iyi bilirsin. Beni, benden başkasının günahı ile hesaba çekme. Ben, senin gazabından rızana, azâbından affına sığınırım.” dedi.

Allâhü Teâlâ, Zülkifl aleyhisselâm’a: “Sen kavmine, benim onlar için seçtiğimin, onların kendileri için seçtiklerinden daha hayırlı olduğunu öğretmedin mi?” diye vahyetti. Bunun üzerine onlar, diledikleri zamanda değil de Allâhü Teâlâ’nın takdir buyurduğu vakitte ölmeye râzı oldular. (Aleyhi ve alâ nebiyyine’s-selâm).

Hicrî:   16   Zilkâde    1442    Fazilet Takvim

 

 SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder