25 Haziran 2021 Cuma

YALAN YERE YEMİN ETMEK BÜYÜK GÜNAHTIR



قَالَ اللهُ تَعَالَى:  وَلَا تَتَّخِذُٓوا اَيْمَانَكُمْ دَخَلًا بَيْنَكُمْ فَتَزِلَّ قَدَمٌ بَعْدَ ثُبُوتِهَا وَتَذُوقُوا السُّٓوءَ بِمَا صَدَدْتُمْ عَنْ سَبِيلِ اللهِ وَلَكُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ. (سورة النحل،٩٤)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  : ويمنلرينزى آرانزده هيله يه ، ( فساده ) وسيله أدنمينزكى ، صكره بر آياق صاغلام باصمشكن قيار . الله يولندان صابتغنز إيجن ( دنياده ) فنا بر آجى طادارسنز و ( آخرتده ) سزين إيجن بيوك بر عذاب ده واردر  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “ Ve yeminlerinizi aranızda hileye, (fesada) vesile edinmeyiniz ki, sonra bir ayak sağlam basmışken kayar. Allah yolundan saptığınız için (dünyada) fenâ bir acı tadarsınız ve (âhirette) sizin için büyük bir azap da vardır.”

(Nahl Sûresi, âyet 94)

Hicrî:   15   Zilkâde    1442    Fazilet Takvim

 

YALAN YERE YEMİN ETMEK BÜYÜK GÜNAHTIR

Yalan yere yemin etmek, büyük günahlardandır. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Kebâir (büyük günahlar); Allâh’a şirk koşmak, ana-babaya âsî olmak, masum bir insanı öldürmek ve yalan yere yemin etmektir.”

Yalan yere yemin etmek, dinimizde büyük bir cinayettir. Hakikate yakın olmayan bir iddiayı ispat için yemine cüret eden şahıs, şu üç cinayeti birden işlemiş olur:

Yalan söylemiş olur. Yalan ise dinen haramdır. En büyük günahlardandır.

Başkasının hakkına girmiş olur. Başkasının hakkına girmek de dinen haramdır, pek büyük bir mesuliyettir.

Allâhü Teâlâ’nın mübarek ismini, dünya menfaati elde etmek veya yalan bir iddiayı ispat etmek için alet etmiş olur. Bu ise pek büyük bir cinayettir ve büyük bir hayâsızlıktır.

Hak Teâlâ Hazretlerini bilen, sahih bir itikâda sahip olan bir insan, böyle bir cinayet işlemeye cüret edemez. Bu, ahlâken ve dinen bir seviyesizliktir. Allah korkusundan mahrum olmaktır.

Yalan söylemek, yalan yere yemin etmek, cemiyet hayatı için çok büyük bir tehlike teşkil eder. Fertleri sözlerinde durmayan, yalan konuşan bir cemiyet, yok olmaya yüz tutmuş demektir. Onların arasında dayanışma ve güvenden eser kalmaz, iktisadî hayat sönmeye başlar. Terakkîden eser görülemez. Nitekim hadîs-i nebevîlerde şöyle buyurulmuştur:

Yalan yere yapılan yemin, memleketleri bir harabe hâline çevirir.”

Her kim kardeşinin bir malını yalan bir yemin ile elinden alırsa, ateşten oturacağı yere hazırlansın (cehennem azâbına müstahak olduğunu iyice düşünsün!)

Temiz bir kalbe, nezih bir itikâda sahip olan bir insan, yalan yere yemine cesaret edebilir mi? Kişi, yalan yere yapılan yeminin şiddetli âkıbetlere, uhrevî cezalara sebep olacağını düşünmeli ve bundan son derece sakınmalıdır.

Hicrî:   15   Zilkâde    1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder