قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تَعَلَّمُوا مَنَاسِكَكُمْ فَإِنَّهَا مِنْ دِينِكُمْ. (الجامع الصغير)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : حجه آئت عبادتلرينزى أؤكرنينز . زيرى او ، دينينزين بر بارجاسيدر . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “ Hacca ait ibadetlerinizi öğreniniz. Zira o, dininizin bir parçasıdır.”
(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 14 Zilkâde 1442 Fazilet Takvim
HACCIN HİKMETİ
Allâhü Teâlâ, Hz. Âdem’e (a.s.), “Ey Âdem! Benim için yeryüzünde, gökteki beytimin hizâsında bir beyt yap ki melekler, Beyt-i Mâmûr’un etrafında tavaf ettikleri gibi, sen ve evlatların da onun etrafında tavaf ederek bana ibadet ediniz.” buyurdu.
Âdem Aleyhisselâm, Mekke-i Mükerreme’ye gidip Beytullâh’ı inşa etti. Sonra Cenâb-ı Hakk’a şöyle yalvardı: “Yâ Rabbi! Şüphesiz her çalışanın bir ücreti vardır, benim de bir ücretim vardır.” Allâhü Teâlâ da “Evet, vardır. Dile benden ne dilersen.” buyurdu.
Hz. Âdem, “Yâ Rabbi! Beni tekrar cennete gönder.” dedi. Allâhü Teâlâ, “Bu, senin için (âhirette) gerçekleşecektir.” buyurdu. Hz. Âdem: “Yâ Rabbi! Ben hatalarımı itiraf ettiğim gibi, zürriyetimden günahlarını itiraf edip sana yalvararak bu Beyt’i (Kâbe’yi) tavaf edenleri de affetmeni istiyorum.” dedi. Cenâb-ı Allah, “Ey Âdem! Ben seni affettim. Senin zürriyetinden, bu Beyt’i ziyaret edip günahlarından tevbe edenleri de affettim.” buyurdu.
Nûh Tufanı’ndan İbrâhim (a.s.) zamanına kadar Kâbe-i Muazzama’nın yeri belirsiz kaldı. Allâhü Teâlâ, Hz. İbrâhim’e, Kâbe-i Muazzama’yı inşa ve insanları hacca davet etmesini emir buyurdu.
İbrâhim (a.s.), “Yâ Rabbi! Buna sesim yetmez.” dedi. Allâhü Teâlâ, “Sen davet et, duyurmak bize aittir.” buyurdu. Bunun üzerine Hz. İbrâhim, Makâm-ı İbrâhim’in üzerine çıkıp baktı ve bütün yeryüzünü, dağları, taşları, ovaları, kara ve denizleri, insan ve cinleri hepsini önünde toplanmış gördü. İki parmağını kulaklarına koyarak doğuya, batıya, kuzey ve güneye doğru dönerek şöyle seslendi:
“Ey insanlar! Beytü’l-Atîk’i (Kâbe’yi) ziyaret etmek, sizlere farz kılındı, Rabbinizin davetine icâbet edin, gelin.”
İbrâhim (a.s.) zamanından günümüze kadar haccetmeye muvaffak olanlar, onun bu davetine “Lebbeyk Lebbeyk!” diyenlerdir. Bir kimse o vakit İbrâhim aleyhisselâm’ın davetine kaç kere “Lebbeyk” diyerek cevap vermişse, ona o kadar haccetmek nasip olur. (Lebbeyk: ‘Emrine âmâdeyim’ demektir.)
Hicrî: 14 Zilkâde 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder