قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا تَوَضَّأَ الرَّجُلُ الْمُسْلِمُ خَرَجَتْ ذُنُوبُهُ مِنْ سَمْعِهِ وَبَصَرِهِ وَيَدَيْهِ وَرِجْلَيْهِ فَإِنْ قَعَدَ قَعَدَ مَغْفُورًا لَهُ. (حم)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : أمتمين فساده اوغراديغى ( بدعتلرين يايلديغى وسنتم إيله عمل أدلمديكى ) زمانده ، بنم سنتمه صارلان كمسيه ، يوز شهيد ثواب واردر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Ümmetimin fesâda uğradığı (bidatlerin yayıldığı ve sünnetim ile amel edilmediği) zamanda, benim sünnetime sarılan kimseye, yüz şehit sevabı vardır.”
(Beyhakî, ez-Zühd)
Hicrî: 03 Cemaziyelevvel 1443 Fazilet Takvim
İKİ CİHAN SULTANI (S.A.V.) ÖNDE YAYA YÜRÜRKEN...
Yavuz Sultan Selim Han, Mercidabık’ta (Ağustos 1516) Memlüklü ordusunu bozguna uğrattıktan sonra Mısır’ı Osmanlı Devletine bağlamak üzere hareket edip 2 Ocak’ta Kurban Bayramı’nın birinci günü Gazze’ye vardı. 9 Ocak’a kadar orada kaldı.
Mısır yolunda Sînâ Çölü’nden başka bir engel kalmamıştı. Yavuz Sultan Selim Han’dan önce, ordusuyla Sînâ Çölü’nü Îran Şâhı Kâmbiz ile Makedonya Kralı İskender’den başka kimse geçememişti. Çölde, gündüz sıcaklık 40-50 dereceye çıkar, geceleri ise sıfır dereceye düşer. Çölü geçmek üzere hazırlıklar yapıldı, bütün tedbirler alındı. Ordu, 9 Ocak 1517 Cuma günü Gazze’den hareket etti.
Senelerden beri yağmur yüzü görmeyen bu çöle, Hazret-i Allâh’ın bir lütfu olarak yağmur yağmaya başlamış, Tih Sahrâsı’nın dayanılmaz sıcaklığı yok olmuştu. Ordu bahar serinliği içinde yoluna devam ederken bir ara Sultan Selim Han, atından indi ve yaya olarak yürümeye başladı. Devlet erkânı ve süvârî birlikleri de atlarından inerek yaya yürümeye başladılar. Nedimi Hasan Can:
“Hayırdır inşâallâh sultanım! Bütün ordu, ‘Devletlü padişahımız niçin yaya yürür?’ diye merak eder.” diye sorunca, Sultan Selim Han:
“İki cihan sultanı Peygamber Efendimiz (s.a.v.), önümüzde yaya yürürken, biz nasıl at üzerinde olabiliriz?” diye cevap verdi. Bir müddet yürüdükten sonra Sultan, tekrar atına bindi. Çöl, hiçbir zâyiât verilmeden geçilmiş, Nil Nehri’ne yaklaşılmıştı.
Gazze’den ayrıldıktan 13 gün sonra Sâlihiyye’ye gelindi. Sâlihiyye, Nil Nehri kıyısında meskûn bir yerdi. Çekilen zahmetler unutulmuş, Nil vâdîsinin serinliği, vücutlara zindelik vermeye başlamıştı. Yapılan muharebeler neticesinde Yavuz Sultan Selim Han, 14 Şubat 1517 günü muhteşem bir merasimle Kahire’ye girip ülkenin hâkimi olduğunu ilan etti. Böylece Mısır, Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.
(Osmanlı Tarihi, Çamlıca Basım Yayın)
Hicrî: 03 Cemaziyelevvel 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder