قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِي مِنِ ابْنِ آدَمَ مَجْرَى الدَّمِ. (ق)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : محقق شيطان ، قنين ( بدنده ) دولاشديغى كبى إنسان ( ين دامارلرن ) ده دولاشر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Muhakkak Şeytan, kanın (bedende) dolaştığı gibi insan(ın damarların)da dolaşır.”
(Müttefekun aleyh)
Hicrî: 21 Cemaziyelevvel 1443 Fazilet Takvim
ŞEYTAN TEVBE ETMEZ!
Rivâyet olunduğuna göre Şeytan, Mûsâ aleyhisselâm’a gelerek: “Sen, Allâh’ın Peygamber olarak seçtiği ve de bizzat kelamına muhatab kılarak şereflendirdiği bir kimsesin. Ben ise yarattıklarından birisiyim. Rabb’ine tevbe etmek istiyorum, Rabb’inden benim tevbemin kabulünü iste.” demiş. Buna sevinen Hazret-i Mûsâ, abdest almış, Allâh’ın dilediği kadar namaz kıldıktan sonra:
“Yâ Rabbi! Yarattıklarından birisi olan şeytan, sana tevbe etmek istiyor, onun tevbesini kabul eyle” diye dua etmiş. Hazret-i Allah:
“Yâ Mûsâ! O tevbe etmez.” buyurmuş. Hz. Mûsâ:
“Yâ Rabbi! Tevbe etmek istiyor.” deyince Mevlâmız:
“Senin için kabul ederim yâ Mûsâ! Yalnız ona söyle, Âdem’in kabrine secde etsin, ben de tevbesini kabul edeyim.” buyurmuş. Hazret-i Mûsâ sevinçle dönüp bunu haber verince şeytan öfkelenip, büyüklük taslayarak:
“Ben, ona diri iken secde etmedim, ölüsüne mi secde edeceğim.” demiş.
Sonra: “Yâ Mûsâ! Benim için Rabb’ine şefaatçi olduğundan dolayı üzerimde bir hakkın var, bu sebeple sana üç tavsiyede bulunayım, bilhassa şu üç hâlde benden gelecek zararı hatırlayıp Allâh’a sığın:
Öfkelendiğin zaman. Çünkü öfkelendiğin zaman, kanın damarlarda dolaştığı gibi ben de senin kalbinde ve bedeninde dolaşırım.
Düşmanla harp için karşılaştığın zaman. Çünkü ben, Âdemoğlu düşmanla karşılaşınca (harpten/cihâddan vazgeçirmek için) ona hanımını, ehlini, malını ve çocuğunu hatırlatırım.
Sakın mahremin olmayan yabancı bir kadınla baş başa kalma. Zira ben, senin o kadına, o kadının da sana gönderdiği bir elçi olurum.” demiş.
Hicrî: 21 Cemaziyelevvel 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder