17 Aralık 2021 Cuma

MAL VE EVLATLARINIZ SİZİ, ALLÂH’I ZİKİRDEN VE İNFAKTAN ALIKOYMASIN


 

قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَنْ اَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَاِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اَعْمٰى. (سورة طه، ١۲٤)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) :  وهر كيم بنم ذكرمدن يوز جويريرسه آرتق شبهه يوق كى ، اونون إيحن معيشت دارليغى ( كجم صقنطسى ) واردر واونى قيامت كونونده كور اولرق حشرأدريز . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu(meâlen):   Ve her kim benim zikrimden yüz çevirirse artık şüphe yok ki, onun için maişet darlığı (geçim sıkıntısı) vardır ve onu, kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”

(Tâhâ Sûresi, âyet 124)

Hicrî:   13   Cemaziyelevvel   1443    Fazilet Takvim

 

MAL VE EVLATLARINIZ SİZİ, ALLÂH’I ZİKİRDEN VE İNFAKTAN ALIKOYMASIN

 

Allâhü Teâlâ, Münâfikûn Sûresi’nin 9. âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor (meâlen): “Ey iman edenler, sizi mallarınız ve evlatlarınız Allâh’ı zikretmekten alıkoymasın. Kim bunu yaparsa -yani mal ve evlat ile uğraşacağım diye Allâhü Teâlâ’yı zikirden gafil kalırsa- işte onlar, hüsrana uğrayanların ta kendileridir.”

Yani, dünya meşgalelerinin en zarurîsi ve vazgeçilmezi olan mal ve evlat işleri, onların bakımı, derdi  ile hiç meşgul olmayın demek değildir. Fakat bunlar sizi, asıl gâye olan Allâhü Teâlâ’yı zikirden alıkoymasın, demektir.

Bir kimse Allâhü Teâlâ’yı zikirden gafil kalırsa çok ziyan etmiş, bâkiyi fâniye değişmiş olur. Mal, evlat ve dünya hayatı fenâ bulur; yok olur gider. Allah indinde de onlara zillet ve hüsrandan başka bir şey kalmaz.

İbn-i Abbas (r.a.), Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: “Kimin, hacca gitmeye kâfi gelecek yahut kendisi üzere zekât vacip olacak kadar malı olur da bunları yapmazsa, ölüm anında tekrar (dünyaya) dönmeyi ister.”

Bunu duyan bir adam, “Ey İbn-i Abbas! Allah’tan kork! Tekrar dünyaya dönmeyi ancak kâfirler ister.” deyince, İbn-i Abbas (r.a.) şöyle buyurdu: “O, mümin bir kimsedir. Ölüm geldiği vakit, zekâtını vermediği malı vardır. Kendisine hac farz olduğu hâlde haccetmemiştir. Allâh’ın kendisine verdiği maldan, Allâh’ın hakkı olan (zekât, öşür gibi) şeyleri vermemiştir. İşte bu kimse ölüm anında malından tasadduk etmek ve zekât vermek için tekrar dönmek ister. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurulmuştur (meâlen):

“Herhangi birinize ölüm gelip de ‘Ey Rabbim, beni yakın bir müddete kadar tehir etseydin de sadaka verip dursaydım, sâlihlerden olsaydım’ demezden evvel, size rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayın. Hâlbuki Allah, hiçbir şahsı eceli geldiği vakit sonraya bırakmaz ve Allah, her ne yapar iseniz haberdardır.”

(Münâfikûn Sûresi, âyet 10-11)

Hicrî:   13   Cemaziyelevvel   1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder