KIBLEYE HÜRMET

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَلَا أُخْبِرُكُمْ بِأَيْسَرِ الْعِبَادَةِ وَأَهْوَنِهَا عَلَى الْبَدَنِ الصُّمْتُ وَحُسْنُ الْخُلُقِ. (فيض)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  عبادتيك أك قولاى وبدنه أك حفيف اولاننى سزه خبر وره يممى ؟ صوصمق ( فايداسز قونوشمامق ) وكوزل آخلاقدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “ İbadetin en kolay ve bedene en hafif olanını size haber vereyim mi? Susmak (faydasız konuşmamak) ve güzel ahlâktır.” (Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî:   25   Rebiulahir   1443    Fazilet Takvim

 

KIBLEYE HÜRMET

 

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:

“Kim, kıbleye hürmet ederse, Allâhü Teâlâ da ona (dünya ve âhirette) ikram eder.”

Uyurken yahut başka bir hâlde iken ayaklarını kıbleye uzatmak, tahrîmen mekruhtur. Çünkü edebe uygun değildir.

Mushaf-ı şerîfe ve dinî kitaplara karşı ayak uzatmak da böyledir. Bu da edebe uygun değildir.

Helâda, kişinin avret mahallini (önünü ve arkasını) kıbleye çevirmesi tahrîmen mekruhtur. Çünkü hadîs-i şerîfte:  “Helâda ön ve arka tarafınızı kıbleye dönmeyin. Doğuya veya batıya dönün.” buyurulmaktadır.

 

BİLGİSAYAR KULLANANLARIN DİKKATİNE

 

Bilgisayar ekranı, göz hizasının altında olmalıdır. Bilgisayar ekranının orta noktasının, göz hizasının 8-10 santimetre altında olması daha iyidir.

Klavye ve fare ile eller düz bir hizada olmalıdır.

Fazla akis (yansıma) olacağı için bilgisayar ekranı pencereye dönük olmamalı, akis (yansıma) yapmayan ekran kullanılmalıdır.

Beyaz zemin üzerine siyah yazı, siyah zemin üzerine yazılmış yazılardan gözü daha az yorar.

Bilgisayarın bulunduğu mekânın havası belli aralıklarla nemlendirilmelidir.

Ekranın tozunun alınması, ekrandaki görüntünün netleşmesini sağlar.

Gözlerinizi kırpmayı unutmayın. Aslında göz kırpmak, düşünmeksizin, kendiliğinden yapılan bir fiildir. Ancak insanlar bilgisayar kullanırken normalde olandan daha az göz kırpar. Bu durum, gözler için zararlıdır.

Göz kırpmak, gözlerinizi doğal olarak koruyup nemlendirir ve göz kuruluğunun önlenmesine yardımcı olur.

Hicrî:   25   Rebiulahir   1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

İLİM VE AMELİN LÜZUMU

 

عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ : يَا حَمَلَةَ الْعِلْمِ اعْمَلُوا بِهِ فَإِنَّمَا الْعَالِمُ مَنْ عَمِلَ بِمَا عَلِمَ وَوَافَقَ عِلْمُهُ عَمَلَهُ. (مي)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  أى علم صاحبلرى ! علميمزله عمل أدينز . جونكى ( حقيقى ) عالم ، علميله عمل أدن وعلمى ، عملنه موافق اولاندر . "

Hazret-i Ali radıyallâhü anh’dan rivâyet olundu, o buyurdu ki:  “ Ey ilim sahipleri! İlminizle amel ediniz. Çünkü (hakîkî) âlim, ilmiyle amel eden ve ilmi, ameline muvâfık olandır.” (Sünen-i Dârimî)

Hicrî:   24   Rebiulahir   1443    Fazilet Takvim

 

İLİM VE AMELİN LÜZUMU

 

İmam Gazâlî Hazretleri Eyyühe’l-Veled isimli eserinde ilim ile amelin lüzumu hakkında şöyle buyurmaktadır:

“Ey oğul! Az da olsa amel işlemekten geri kalma. Şunu iyi bil ki; sadece ilim, kişiyi cehennem ateşinden kurtaramaz. Yani kişiye kıyamet gününde yalnızca ilim sahibi olmak yetmez. Bunun misali şunun gibidir:

Yanında en iyi kılıçlardan on kılıç ve türlü türlü harp silahları olan bir kişi, sahrada kendisine saldıran bir aslanı def etmek için o silahların yanında durmasına ve kullanan birisi olmaksızın onların kendisini koruyacağına güvenebilir mi? Aslandan kendini koruyabilmesi için hareket etmesi ve o silahları kullanarak aslanı uzaklaştırması gerekir. İşte bunun gibi bir adam, ilimden yüz bin mesele okusa ve o meseleleri başkalarına öğretse, kendisi amel etmedikçe, ilminin ona bir faydası olmaz.

Amelsiz ilmin fayda etmeyeceğine bir misal de şudur: Bir kimsenin yüksek ateş veya safra hastalığı olsa, o kimse bu hastalıklara şifa olacak ilaçları temin etse fakat onları kullanmasa, yalnızca o ilaçların yanında beklemesiyle şifa bulamaz.

 

SAĞLIĞIMIZ: Böbrek Sağlığı İçin

 

Böbrek yetmezliği olan hasta sayısı, gün geçtikçe artmaktadır. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, obezite ve metabolik sendrom hastalıkları, kronik böbrek hastalığına zemin hazırlamaktadır.

Vücudumuz, tuz ve şeker ihtiyacının bir kısmını günlük yediğimiz -meyve, sebze, hamur işleri, turşu ve ekmek gibi- gıdalardan almaktadır.

Böbrek hastalıklarından korunmak için üç beyazdan yani tuz, un ve şekerden uzak durulmalı ve yılda en az bir defa idrar tahlili testi yaptırmalıdır.

Tansiyon düzenli olarak ölçülerek, normal sınırlar arasında olmasına dikkat etmelidir.

Kilo fazla ise vermeye çalışılmalı; haftada en az 3 gün, yarım saat yürüyüş yapmaya gayret edilmeli ve her gün yeteri kadar su içilmelidir.

Hicrî:   24   Rebiulahir   1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"