قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَغْفِرُ اللهُ لِلْمُؤَذِّنِ مَدَّ صَوْتِهِ وَيَشْهَدُ لَهُ كُلُّ رَطْبٍ وَيَابِسٍ سَمِعَ صَوْتَهُ. (حم)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : الله تعالى ، مؤأزنى ، سسنين يتشديكى ير نسبتنده مغفرت أدر . سسنى إشتن ياش قورى نه وارسه ، هبسى اونه ( قيامت كونونده ) شاهدلك أدرلر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Allâhü Teâlâ, müezzini, sesinin yetiştiği yer nisbetinde mağfiret eder. Sesini işiten yaş kuru ne varsa, hepsi ona (kıyamet gününde) şahitlik ederler.”
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 05 Rebiulahir 1443 Fazilet Takvim
EZAN VE KAMETTEKİ HİKMETLER
Müezzin, belli vakitlerde ezan okuyarak namaz ibadetine müminleri davet eder. İlk sözünde ‘Allâhü Ekber’ diyerek Allâh’ın büyüklüğünü dört defa tekrar eder. Bununla, Allâhü Teâlâ’nın, insanların meşgul olduğu herşeyden büyük olup, eşsiz kapısının, her bakımdan yönelmeye lâyık olduğunu herkese açıkça bildirir.
Sonra ‘Eşhedü en lâ ilâhe illallâh’ ile Allâhü Teâlâ’nın birliğine iki defa şehâdet ederek, dünya ve âhiret ihtiyaçlarını verecek olanın sadece Allah olduğunu hatırlatır. Bunun arkasından iki defa da ‘Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullâh’ der. Bununla Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) peygamberliğine şehâdet edip, hayırlı işlerin hepsinde Allah ile kulları arasında vesile olan Peygamberimizin tebliğlerine uymayı ve bu namaz ibadeti de onun tebliğlerinden olduğundan mutlaka yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatır. Sonra iki kere ‘Hayye ale’s-salâh’ (buyurun namaza) diyerek insanların namaza yönelmelerini istemiş olur.
Düşünülünce buradan şu manalar çıkar: “Ey insanlar, Rabb’inizin her büyükten daha büyük olduğu apaçık ortadadır. Ayrıca gönderdiği mümtaz Peygamberi, Allâh’a ibadet etme yolunu size göstermiştir. Şimdi bu büyük ibadete yönelip Allâhü Teâlâ’ya dua ederek yalvarınız ki bu sayede arzu ve isteklerinize kavuşasınız.” Bu isteklerin de en büyüğü, tam bir felâh ve kurtuluştur. Beş vakit namazda bu değerli arzuyu mükemmel olarak gözetmek olduğu için sonra müezzin iki defa ‘Hayye ale’l-felâh’ (buyurun felâha) cümlesini söyler. Müezzin bu hakikatleri yüksek sesle ilan ettikten sonra müminlerin gayretini, isteklerin en önemlisi olan Allâh’ın rızasına yöneltmek maksadıyla iki defa daha tekbir getirerek, kelime-i tevhid ile ezanı bitirir.
Müezzini işiten müminler de okunanları tekrar ederler ki bu, onları tasdik ve kabul etmekle beraber, gereğini yerine getireceklerini açıkça ifade etmek, demektir. Namaz için toplanınca müezzin, kâmet getirir. İki kere de ‘Kad kâmeti’s-salâh’ (Namaz başlıyor) diyerek Allâhü Teâlâ’nın huzuruna gireceklerin tamamen hazır olmalarını hatırlatır.
Hicrî: 05 Rebiulahir 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder