قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا فِي السَّمَاءِ مَلَكٌ إِلَّا وَهُوَ يُوَقِّرُ عُمَرَ وَمَا فِي الْأَرْضِ مِنْ شَيْطَانٍ إِلَّا وَهُوَ يَفِرُّ مِنْ عُمَرَ. (كر)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : كوكده هحبر ملك يوقدركى عمره حورمت أتمسين ، يريوزونده ده هجبر شيطان يوقدركى عمردن قجماسين . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Gökte hiçbir melek yoktur ki Ömer’e hürmet etmesin. Yeryüzünde de hiçbir şeytan yoktur ki Ömer’den kaçmasın.”
(İbn-i Asâkir, Târîh-i Dimaşk)
Hicrî: 28 Rebiulevvel 1443 Fazilet Takvim
HAZRET-İ ÖMER İLE İSLÂM DİNİ KUVVET BULDU
Fahr-i Âlem sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin ikinci halifesi ve müminlerin ikinci emîri Hazret-i Ömer radıyallâhü anh Müslüman olduğu gün, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem ashâbı ile Dâru’l-Erkâm’da toplanmışlardı. Kırk kişi kadardılar. Enfâl Sûresi’nin, “Ey Peygamber! Sana ve sana tâbi olan müminlere, Allah yeter.” meâlindeki 64. âyet-i kerîmesi nâzil oldu.
Bu âyet-i kerîme, ‘Başka bir şeyden endişe etmeyip Allâh’a sığınarak vazifenize bakınız’ diye tefsir edilmiştir.
Hazret-i Ömer (r.a.), iman ettiğinde Ashâb-ı Kirâm o kadar memnun oldular ki, o zamana kadar birisi iman ettiğinde ilan etmek âdet değilken, Hazret-i Ömer (r.a.) iman edince, yüksek sesle hep birlikte tekbir getirdiler. Öyle ki bu ses Mekke-i Mükerreme sokaklarında yankılandı.
Önce Hazret-i Hamza’nın, üç gün sonra da Hazret-i Ömer’in iman etmesiyle İslâm dini iyice kuvvet buldu. Hazret-i Ömer’in (r.a.), “Haydi dışarı çıkalım, Kâbe-i Muazzama’ya gidelim.” demesiyle, hep birlikte kalkıp hareket ettiler. En önde Hazret-i Ömer (r.a.), ardında Hazret-i Ali (r.a.), sonra Resûl-i Ekrem (s.a.v.), sağında Hazret-i Ebûbekir, solunda Hazret-i Hamza ve arkalarında diğer Ashâb-ı Kirâm olduğu hâlde yürüyerek Kâbe-i Muazzama’ya vardılar.
Müşrikler, Hazret-i Ömer’den korktukları için hiçbir mümine el uzatmaya cesaret edemediler. Üzüntülerinden, her birinin dudağı kuruyup kaldı.
Server-i Âlem (s.a.v) ileri yürüdü. Mültezem mahallinde Hacerü’l-Esved ile Kâbe-i Muazzama’nın kapısı arasında durup, âşikâre namaz kıldılar. Namazı edâ ettikten sonra kalkıp Kâbe-i Muazzama’yı tavaf ettiler.
İbn-i Mesud (r.a.) buyurdular ki: “Hazret-i Ömer’in (r.a.) Müslüman olması müminlere fetih, nusret ve rahmet oldu.”
Hicrî: 28 Rebiulevvel 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder