قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : عَلَيْكُمْ بِالْجَمَاعَةِ وَاِيَّاكُمْ وَالْفُرْقَةَ فَاِنَّ الشَّيْطَانَ مَعَ الْوَاحِدِ وَهُوَ مِنَ الْاِثْنَيْنِ اَبْعَدُ. (ت)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : ( أهل سنت و ) جماعت ( يولون ) ء صارلين ( اوندان آيرلماين ) . جونكه شيطان ، يالنز قالانله برابردر : إيكى كشدن إيسه اوزاقدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ (Ehl-i sünnet ve) Cemâat (yolun)a sarılın (ondan ayrılmayın). Tefrikadan da sakının. Çünkü şeytan, yalnız kalanla beraberdir; iki kişiden ise uzaktır.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 27 Safer 1443 Fazilet Takvim
ŞEYTANIN HİLELERİNDEN: ACELE ETTİRMEK
Şeytan, insana önce ibadeti terk ettirmeye çalışır. Eğer buna muvaffak olamazsa, ibadetin geç vakte kalması için uğraşır. Buna da muvaffak olamazsa, ona ibadeti acele ve huşûsuz bir şekilde yaptırmak için uğraşır. Yani namazını süratle kıl da falan işini de yap, diye vesvese verir.
Âlimler şöyle beyân etmişlerdir: Şeytan, yardımcılarına der ki: ‘Ümmet-i Muhammed’den bir kimse namaz kılarken, dördünüz ona gidin. Biriniz önünden, biriniz ardından, biriniz sağından ve biriniz de solundan, onu acele ettirmeye çalışın.’ Eğer namaz kılan kimse, şeytana uymayıp ibadetinde acele etmezse, Cenâb-ı Hak bu kimsenin namazı için yüz şehit sevabı ihsân eder. O dört şeytanın şerrini de ondan def eder.
Acele işlenen amel, âdâbı, sünnetleri hattâ farzları eksik yapılacağından noksan, belki de bâtıl olur. Mesela namazda acele eden kimse, çok kere rükû ve secde tesbihlerini üçten az yahut hatalı veya mahallini değiştirerek okur. Mesela “Rabbenâ leke’l-hamd”i secdeye varırken okur. İmama uyduysa, rukünlerde imamı takip etmez, yerine göre ondan hızlı hareket ederek önüne geçer. Yine Kur’ân-ı Kerîm okurken tecvide riâyet edemez, çok kere kıraattaki hatâsı namazını bozacak hâle gelir.
Nitekim “Resûlullah (s.a.v.), rükûsunu tam yapmayan, secdelerini de tavuğun yem topladığı gibi çabuk çabuk yaparak namaz kılan bir kimseyi görünce; ‘Bu kimse, bu hâli üzere ölmüş olsa, Muhammed’in dininden başka bir din üzere ölmüş olur’ buyurmuşlardır.
Namazlarından, ibadetlerinden manevî bir zevk duyanlar, onu acele yapmaktan sakınırlar, böyle bir hâli, edebe uygun görmezler. İbadetle geçen zamanlar, hayatın en faydalı ve en kıymetli saatleridir. Boş yere veya geçici bir fayda uğrunda zamanlarını harcayan insanların, ebedî saadetlerine vesile olacak ibadetlerinden bir an evvel kurtulmaya çalışmaları, pek garip ve acınacak bir hâldir.
Hicrî: 27 Safer 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder