قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَالَّذِينَ جَاؤُ مِنْ بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِاِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْاِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِى قُلُوبِنَا غِلًّا لِلَّذِينَ اٰمَنُوا رَبَّنَا اِنَّكَ رَؤُفٌ رَحِيمٌ. (سورة الحشر، ١٠)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) : " واونلردان ( اصحاب كرام دان ) صكره كلنلر شويله درلر : أى ربمز ! بزى وايمانى إيله بزى كجمش اولان دين قردشلريمزى مغفرت أيله . وقلبلريمزده ، إيمان أتمش اولانلر إيجن كين وحسد قلمه . أى ربمز ، محقق سن رؤف ورحيم سين . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): "Ve onlardan (Ashâb-ı Kirâm’dan) sonra gelenler şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bizi ve îmân ile bizi geçmiş olan dîn kardeşlerimizi mağfiret eyle. Ve kalplerimizde, îmân etmiş olanlar için kin ve haset kılma. Ey Rabbimiz, muhakkak sen Raûf ve Rahîm’sin.”
(Haşr Sûresi, âyet 10)
”Hicrî: 11 Cemâziyelevvel 1442 Fazilet Takvim
İLK MÜSLÜMANLARIN ÇEKTİKLERİ EZİYETLER
İmam Mücâhid şöyle dedi: Müslüman olduğunu ilk ilan eden Hz. Ebûbekir, Habbâb, Suheyb, Bilâl, Ammâr bin Yâsir ve annesi Sümeyye Hatun (r. anhüm) idi. Müşriklerin Peygamberimize (s.a.v.) eziyet etmesine amcası mâni oluyordu. Hz. Ebûbekir için kendi aşireti mâni oluyordu. Ama diğerlerine ise demirden gömlekler giydiriyorlar, sonra kızgın güneşin altında, güneşin ve demirin hararetinden tâkatleri tükeninceye kadar bekleterek dinden dönmeleri için işkence ediyorlardı.
İmâm Şa’bî’nin beyanına göre, Habbâb Hazretleri, kendisine yapılan işkencelere sabretti, müşriklerin söyletmek istedikleri sözü söylemedi. Onlar da sırtını kızgın korlarla dağladılar, hatta sırtının eti tamamen soyuldu.
Habbâb Hazretleri anlatıyor: (İslâm’ın ilk günlerinde bir gün) Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, Kabe-i Muazzama’nın gölgesinde kaftanını yastık ederek dayandığı bir sırada, kendisine (Kureyş müşriklerinin işkencelerinden) şikâyet ederek dedik ki: “Yâ Resûlallah! Müşriklere gâlip gelmemiz için, bunların zulmünden kurtulmamız için Allâh’a duâ etseniz?”
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “(Ashâbım, sabrediniz!) Sizden önceki ümmetler içinde -Müslümanlardan- öyle (mazlum) kişi bulunmuştur ki, müşrikler tarafından onun için yerde bir çukur kazılır, o (mümin) kişi o çukura (başı meydanda kalacak şekilde) gömülürdü. Sonra bir testereyle başı ikiye bölünürdü de (bu işkence) o mümini dîninden döndüremezdi. (Bir başkasına da) demirden taraklarla etinin altındaki kemiği ve siniri taranılarak işkence edilirdi de bu işkence, o mümini dîninden çeviremezdi.
Ashâbım! Allâh’a yemîn ederim ki şu İslâm dîni, her hâlde ve muhakkak sûrette kemâle erecektir. Binekli bir kimse San’a’dan Hadramut’a kadar selâmetle gidecek, Allâh Azze ve Celle’den başka hiçbir şeyden korkmayacaktır. Yahut koyun sahibi (yolcu) ise sadece koyunlarına kurt saldırmasından korkacaktır. Fakat Ashâbım, siz acele ediyorsunuz!
”Hicrî: 11 Cemâziyelevvel 1442 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder