ALLÂHÜ TEÂLÂ’DAN HAKKI İLE HAYÂ NASIL OLMALI

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  اَلْحَيَاءُ حَسَنٌ وَلٰكِنْ فِي النِّسَاءِ أَحْسَنُ. (كنز)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  حيا كوزلدر . فقط قدنلرده دها كوزلدر  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "Hayâ güzeldir. Fakat kadınlarda daha güzeldir.”

(Kenzü’l-Ummâl)

Hicrî:   10    Cemâziyelevvel     1442    Fazilet Takvim

 

ALLÂHÜ TEÂLÂ’DAN HAKKI İLE HAYÂ NASIL OLMALI

 

Hayâ, kabahat işlemek korkusundan veya güzel bir şeyi terk etmek korkusundan veyahut halk tarafından ayıplanma korkusundan dolayı nefsin sıkılması ve utanma hissidir. Hayâ, insanın fıtratında bulunan tabiî bir sıfattır.

İbn-i Mesûd’dan (r.a.) şöyle rivâyet olundu: Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Allâhü Teâlâ’dan hakkı ile hayâ ediniz!”  buyurdular. Biz: “Yâ Resûlallah, bizler Allâhü Teâlâ’dan elbette hayâ etmekteyiz, elhamdülillah.” dedik. Buyurdular ki: “Hayâ, o değildir. Allâhü Teâlâ’dan hakkı ile hayâ etmek; başını ve başının ihtivâ ettiği şeyleri (yani başta olan lisan, göz, kulak gibi uzuvlarını), karnını ve karnının ihtivâ ettiği şeyleri (yani, ayak, el ve kalp gibi uzuvlarını isyan olan fiil ve sözlerden) muhâfaza etmen, ölümü ve kabirde çürümeyi hatırlamandır. Âhiret saâdetini isteyen, dünyâ zînetlerini terk eder ve âhireti dünyâya tercih eder. O hâlde her kim bunları yaparsa Allah Azze ve Celle’den hakkı ile hayâ etmiş olur.”

Hakkı ile hayânın başı, kişinin mâlâyanîyi, yani dünya ve âhiretine faydası olmayan şeyleri terk edip faydası olacak şeylerle meşgul olmasıdır. Hayânın en yüksek mertebesi de zâhiren ve bâtınen Allâhü Teâlâ’dan hayâ etmektir.

“Sıhhatli olsun veya hasta olsun her Müslümanın bu hadîs-i şerîfi dâimâ gözünün önünde duruyormuş gibi çok zikretmesi lâzımdır. Hasta olanın böyle yapması daha evlâdır.”

Hakkıyla hâyâ, nefsânî arzuları terk etmek, zorluk ve meşakkate tahammül etmek ve Allâhü Teâlâ’nın rızâsını, kendi nefsinin hevâsına tercih etmektir.

Nefis murâkabeye tâbi tutularak zelil bir hâle düşürülür, terbiye edilir, hâkimiyet ruhun eline geçerse, hayâ zâhir olur. Hayâ, semâ ehline hoş ve güzel görünmeyen her şeyden ruhun ar ve hicab duymasıdır. İşte bu güzellik zâhir ve bâtın bütün uzuvları süsler ve güzelleştirir. Dolayısıyla vakar, hilim, ağır başlılık gibi bütün güzel hasletler bu sayede vücuda gelir.

(Hâdimî, Berîka)

”Hicrî:   10   Cemâziyelevvel     1442    Fazilet Takvim

 

 

  SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"