BÎRÛNÎ (RAH.)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  اَلْحِكْمَةُ تَزِيدُ الشَّرِيفَ شَرَفًا. (فيض)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  حكمت ( لى علم ) ، شرفلى كمسنك شرفنى دهاده آرترير   . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "Hikmet(li ilim), şerefli kimsenin şerefini daha da arttırır.”

(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî:   21    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

BÎRÛNÎ (RAH.)

 

İsmi Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî el-Harezmî olup, künyesi Ebû Reyhan’dır. Bîrûnî diye meşhur olmuştur. 973 senesinde, bugün İran sınırları içinde bulunan Kas’ta (Şah Abbâs-ı Velî denilen yerde) doğdu. 1049 senesinde Gazne’de vefat etti. Bîrûnî, astronomi sahasındaki çalışmalarına 995-996 seneleri arasında pek gençken Harezm şehri civarında Buşkatir’de Güneş’in ve seyyârelerin deklinasyonlarını (meyillerini) tesbitle başladı. Ebu’l-Hasan Ali bin Me’mun’un daveti üzerine Harezm’e dönerek, 998’de Ebu’l-Vefâ el-Buzcânî ile beraber rasatlar (gözlemler) yaptı.

İbn-i Sînâ ile görüştü ve İbn-i Sînâ’nın dînî mevzulardaki bozuk düşüncelerini red ve tenkid ederken, onun fevkalade zeki, kurnaz, fakat felsefî görüşlere ve yanlış düşüncelere saplanmış olduğunu bildirdi.

Bîrûnî, Ehl-i Sünnet ve Cemâat itikadında idi. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Ashâb-ı Kirâmı’na son derece bağlı olan Bîrûnî, Ashâb-ı Kirâm düşmanlarının, İslam dünyasını karıştırmak yolundaki gayretlerinin boşa çıkmasındaki memnuniyetini gençliğinde olduğu gibi ihtiyarlığında da yazdığı eserlerde ifâde etmiştir. Bilhassa bâtıl inanış ve hurâfelerle durmadan mücâdelede bulunmuş, onların yanlışlıklarını delillerle ispat etmişti.

Müslümanlara hizmeti, Allâhü Teâlâ’nın rızasına kavuşturacak bir iş sayarak, kendisini bahtiyar addettiğini ve bundan zevk aldığını anlatırdı. Câzibe (yer çekimi) kanunuyla alâkalı incelemelerde bulunan Bîrûnî, bu mevzu hakkında şunları söylemiştir: Dünya dönüyorsa, bu dönüşünden dolayı ağaçlar, taşlar niçin yerlerinden fırlamıyor? diyenlere şöyle cevap veririz, “Bu, dünyanın dönmesi hakkında ortaya koyduğumuz görüşü çürütmez. Çünkü her şey dünyanın merkezine düşüyor. Bu da gösteriyor ki, o merkezde çekici bir kuvvet var. İşte bu yer çekimi, yeryüzündeki nesnelerin dışarı fırlamasına mâni olmaktadır.”

Bîrûnî, “Fennî ve müsbet ilimlerle meşgul olacaklar, önce kalplerini bozuk itikat, kötü huylardan temizlemelidir. İnsanların çoğu manevî hastalıklara yakalanmıştır. Bu hastalıklar, sahibini hak ve hakîkati göremez hale getirir, kalbi kör, kulağı sağır eder.” demiştir.

Hicrî:   21    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

 

    SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"