21 Aralık 2020 Pazartesi

DİNİN İKİ CÜZÜ VARDIR: ÎTİKAD VE AMEL


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  وَإِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ يُعْطِي الدُّنْيَا مَنْ يُحِبُّ وَمَنْ لَا يُحِبُّ وَلَا يُعْطِي الدِّينَ إِلَّا لِمَنْ أَحَبَّ. (حم)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  محقق الله تعالى دنياي ، سوديكنه ده سومديكنه ده ورير . إيمانى إيسه آنجق سوديكنه ورير  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "Muhakkak Allâhü Teâlâ dünyayı, sevdiğine de sevmediğine de verir. Îmânı ise ancak sevdiğine verir.”

(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Hicrî:   06    Cemâziyelevvel     1442    Fazilet Takvim

 

DİNİN İKİ CÜZÜ VARDIR: ÎTİKAD VE AMEL

 

İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri şöyle buyurdular:

“Şer’-i şerîf iki kısımdır: İtikâdî kısmı ve amelî kısmı.

İtikâdî kısmı, dînin asıllarındandır. Amelî kısmı ise, dînin fürûundandır. İtikâdını kaybetmiş olan kimse, kurtuluş ehlinden değildir. İtikâdını kaybeden kimsenin âhiret azâbından kurtulması, asla düşünülemez. Amelini kaybetmiş olan kimsenin işi, Allah Sübhânehû ve Teâlâ’nın meşiyyetine (dilemesine) havâle olunmuştur. Eğer Cenâb-ı Hak dilerse onu affeder, dilerse günahı miktarınca ona azab eder.

Cehennemde ebedî olarak kalmak, itikâdını kaybedip dinin zarûriyyâtını inkâr edene mahsustur. Cenâb-ı Hak, amelini kaybeden, ibâdetini terkeden kimseye her ne kadar işlediği günahı miktarınca azab etse de onun hakkında cehennemde ebedî kalmak yoktur.”

(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 3, m. 17)

 

KÂHİN’İ TASDİK HARAMDIR

 

Kâhin, zannınca ileride olacak şeyleri haber veren ve birtakım sırları bildiğini iddia eden kimsedir. Bir de Arrâf vardır. Bunun kâhinden farkı, marifetinin, çalınan ve kaybolan şeylere mahsus olmasıdır. İslâmiyette bu gibi şeyleri yapmak ve yapanlara inanmak haram kılınmıştır. İslâm âlimleri bunun sebebini şöyle izah ederler: “Çünkü bu insanlar gelecekten söz ederler. Olur da söylediklerinden bazıları hakikat çıkarsa, birçok kimsenin fitneye dûçâr olmasına ve itikatlarının bozulmasına sebebiyet verirler.” Kâhinlere mürâcaat ve söylediklerini tasdikten nehyeden, onlara verilecek ücretin haram olduğunu bildiren birçok hadîs-i şerîf vardır.

Zamanımızda âdet olan avuca bakmak, tasa bakmak, kahve fincanına bakmak veya bu işi sanat edinen falcılara mürâcaat ederek işlerinin iyi gidip gitmeyeceğine baktırmak gibi hurâfeler, doğrudan doğruya kehânete dâhildir. Bunlara inanmak ise küfürdür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Her kim kâhine gider de söylediklerini tasdik ederse, Hz. Allâh’ın Muhammed Aleyhisselam üzere inzal buyurduğu şeyleri inkâr etmiştir.”

Hicrî:   06   Cemâziyelevvel     1442    Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder