8 Aralık 2020 Salı

SONRA YAPARIM DİYENLER HELÂK OLDU”


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  التَّسْوِيفُ شِعَارُ الشَّيْطَانِ يُلْقِيهِ فِي قُلُوبِ الْمُؤْمِنِينَ. (كنز)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  ( يارين يابارم ديب ) إشلرى تأخير أتمك ، شيطانك شعارى در . اونى ، مؤمنلريك قلبنه إلقا أدر ( قويار )   . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "(Yarın yaparım deyip) işleri tehir etmek, şeytanın şiârıdır. Onu, müminlerin kalbine ilkâ eder (koyar).”

(Kenzü’l-Ummâl)

Hicrî:   23    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

“SONRA YAPARIM DİYENLER HELÂK OLDU”

 

Tesvîf, “Bir müddet sonra yaparım.” diyerek, hayırlı işleri sonraya bırakmak, ameli sebepsiz yere geciktirmektir. Bu, hoş görülen bir amel değildir. Tehir ve tesvîf, husûsî ile âhiret amellerinde cidden pek kötülenmiştir. Zîrâ kişi daha sonra amel edebileceği bir vakte ulaşıp ulaşmayacağını bilemez. Her vakitte yapılması emredilen bir ibâdet vardır. Her hangi bir vaktin ibâdeti terk edilmiş olsa, başka bir vakitte o ibâdetin edâ edilmesi nasıl mümkün olabilir? Zîrâ o diğer vakit için de yapılacak başka bir ibâdet vardır.

Genç yaşta olan bir kimsenin ibâdeti, yaşlı kimsenin ibâdetinden daha fazîletlidir. O halde daha fazîletli olanın -hele de kişinin yapmaya kudreti var iken- kaçırılması ne kadar kötü bir harekettir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki: “Heleke’l-müsevvifûn: Sonra yaparım diyenler helâk oldu.”

Tesvîfin zıttı, müsâraat (koşuşmak) ve mübâdere; hayırlı olan her işte acele etmek ve tâatta yarışmaktır. Hayırlara koşuşanları medih hakkında Allâhü Teâlâ buyurdu ki (meâlen): “Onlar hayır işlere koşuşurlar (yarışırlar).” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 114). “Rabbinizin mağfiretine vesîle olacak hayırları yapmakta ve eni göklerle yer kadar geniş olan cennetine (girmek için) yarışın. O cennet, takvâ sahipleri için hazırlanmıştır.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 133).  Hayırlara koşuşmak, yarışmak medhedildiğine göre bunun zıttı olan tesvif de zemmedilen amellerden olur.

Âyet-i kerîmedeki mağfiretten maksat, tevbeye koşuşmaktır. Âsî müminlerin kalplerini tatmîn etmek ve onları tevbeye teşvik etmek için tevbe yerine mağfiret zikredilmiştir.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:

“Şu yedi şeyin gelmesini beklemeden sâlih ameller işlemekte acele edin: (Rabbinizi) unutturan fakirlik, azdıran zenginlik, (sıhhati) bozan hastalık, zayıflatan ihtiyarlık, ansızın geliveren ölüm, gelmesi beklenenlerin en şerlisi olan Deccal veya kıyâmet ki en dehşetli ve acı olan kıyâmettir.”

(Hâdimî, Berîka)

Hicrî:   23    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

 

    SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder