عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : كَانَ آخِرُ قَوْلِ إِبْرَاهِيمَ حِينَ أُلْقِيَ فِي النَّارِ حَسْبِيَ اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ. (خ)
إبن عباس ( رضى اللع عنهما ) شويله ده ديكى روايت اولنمشدر ، " إبراهيم عليه السلام آتشه آطلديغى زمان ، أك صون سوزى ’ حَسْبِيَ اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ ، اولمشدر . "
İbn-i Abbâs’ın (r.anhümâ) şöyle dediği rivâyet olunmuştur: “İbrâhim Aleyhisselâm ateşe atıldığı zaman, en son sözü ‘Hasbiyallâhü ve ni’me’l-vekîl’ olmuştu.
” (Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 13 Safer 1442 Fazilet Takvim
“EY ATEŞ! SERİN VE SELÂMET OL”
Hazret-i İbrâhim (a.s.), kavmini, putlara tapmaktan vazgeçip Allâhü Teâlâ’ya ibâdete davet ediyor, fakat onlar bundan vazgeçmiyorlardı. Bir bayram günü herkes bayram yerine gitti. Hz. İbrâhim gitmedi. Putların bulunduğu yere gidip bir balta ile hepsini kırdı, sonra da elindeki baltayı en büyük putun boynuna asarak oradan ayrıldı.
Halk, bereketlensin diye putların yanına bıraktıkları yemekleri almaya geldikleri zaman putlarının hâlini görünce Nemrud’a, ‘İbrâhim, putlarımıza dil uzatıyor, onlarla alay ediyordu. Bunu ancak o yapmıştır.’ dediler. Nemrud, huzuruna çağırıp “Ey İbrâhim! Bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?” diye sordu. Hz. İbrâhim de “Belki de şu büyüğü yapmıştır. Eğer konuşurlarsa onlara sorunuz. Kendisiyle beraber küçük putlara da tapmanıza kızmış ve onları kırmıştır.” deyince biraz insafa geldiler. Sonra ‘Bunların söz söylemediğini sen de biliyorsun.’ dediler. Bunun üzerine onlara nasihat etti: “O hâlde Allâh’ı bırakıp da size hiç bir fayda ve zarar veremeyecek putlara mı tapıyorsunuz?” dedi.
Fakat neticede Hz. İbrâhim’i zindana attılar. Yedi yıl zindanda kalan Hz. İbrâhim hakkında, Nemrut ve kavmi yakılarak öldürülmesine karar verdiler. Üç ay boyunca, odunlar toplanıp yığıldı. Her tarafından tutuşturulan odunlar yanınca pek şiddetli bir ateş meydana geldi. Havada uçan kuşlar bile bu ateşin şiddetinden yanıp kavruluyordu. Hz. İbrâhim’i bu ateşe nasıl atacaklarını bilemiyorlardı. Yanlarına mel’un İblis, insan suretinde gelip onlara mancınığı öğretti. Onlar bir mancınık yapıp Hz. İbrâhim’i ona bağlayarak ateşe attılar. Allâhü Teâlâ “Ey ateş! İbrâhim’e serin ve selâmet ol.” buyurdu ve ateşin yakıcı ve sıcak tesiri yok olup ateş bir gül bahçesi oluverdi. Orada yedi gün kalan Hz. İbrâhim’in bu harikulâde hâlini Nemrut gördü. Yanına melekler, insan suretinde gelip oturuyorlardı. Bu mucize karşısında Nemrut, Hz. İbrâhim’in oradan çıkmasını istedi ve onu serbest bıraktı. Fakat bâtıl dininden ayrılmadı.
Hicrî: 13 Safer 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder