8 Eylül 2020 Salı

PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) MUCİZELERİNDEN



 

قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِى اللهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّبِعُ كُلَّ شَيْطَانٍ مَرِيدٍ. (سورة الحج، ٣)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "  إنسانلردن بعضسى ده الله ( يك دينى ) حقنده بر بلكسى اولمقسزين مناقشه أدر دورور و ( بو حصوصده ) هر آزغين شيطانك آردنه دوشر    . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “İnsanlardan bazısı da Allâh(’ın dîni) hakkında bir bilgisi olmaksızın münâkaşa eder durur ve (bu hususta) her azgın şeytanın ardına düşer.”

(Hac Sûresi, âyet 3)

       Hicrî:   20    Muharrem    1442  Fazilet Takvim    

 

 PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) MUCİZELERİNDEN

 

Süleyman Aleyhisselâm kuşlarla konuşmayı biliyordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de kuşlarla konuşmuştur.
İbn-i Mes’ûd’dan (r.a.) şöyle rivâyet olundu: “Bir yolculuk esnasında ihtiyaçlarımızı gidermek için durduğumuzda bir kaya kuşu gördük. İki tane yavrusu vardı, onları aldık. Sonra kuş, üzerimizde dönmeye başladı. Kuş, Peygamberimiz (s.a.v.) ile konuştuktan sonra Peygamberimiz (s.a.v.): ‘Bu kuşun yavrusunu kim aldı?’ buyurdu. İçimizden birisi, ‘Ben yâ Resûlallah!’ dedi. ‘Yavrularını kuşa geri ver’ buyurdular.”
Bir defasında A’râbî’nin biri, Peygamberimize (s.a.v.), keler (kertenkele) getirince, elindeki keler, Efendimizin risâletini ikrar etti.
Ayrıca Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kurtlar ve develer ile konuştuğu da meşhurdur.
 

BİR DAMLA KANDAKİ HİKMET
 

Kanımızın her bir damlası; plazma, mineraller, gıdalar ve diğer hücrelerin mükemmel bir karışımı olarak yaratılmıştır.
Her saniye vücudumuzda milyonlarca yeni eritrosit (alyuvar) meydana gelir. Kan, ayrıca büyük miktardaki trombositler (pıhtılaşma hücreleri) ile lökositleri de (akyuvarlar) ihtivâ etmektedir. Bu hayat dolu yapıların hepsi de kemik iliklerinde meydana gelir ve zamanı geldiğinde buradan ayrılarak damarlardaki hârika yolculuklarına başlarlar. Alyuvarların yaratılış gâyeleri, bütün vücuda oksijen taşımaktır. Kanın oksijen seviyesini devamlı olarak kontrol etme vazifesi ise böbreklere aittir. Böbrekler, salgıladıkları eritropoetin adındaki hormonla kemik iliklerini uyarır ve onları alyuvar yapma vazifelerinde ikaz ederler.
Akyuvarlar ise zararlı olan maddeleri imha etmek ve vücudu korumakla vazifelidir. Kemik iliklerinde tam gelişmiş bir miktar akyuvar, yedek bir kuvvet olarak her zaman hazırdır.
Hazır olarak bekleyen diğer bir kuvvet ise pıhtılaşma hücreleridir. Kemik iliklerindeki kök hücrelerde meydana gelen bu hücreler, vücudun yaralanması sırasında derhal harekete geçer ve pıhtılaşarak kanın fazla akmasına mâni olurlar.

        Hicrî:   20    Muharrem    1442  Fazilet Takvim    

 

 

  SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder