9 Eylül 2020 Çarşamba

ŞEYTAN SİZİ ALLAH İLE ALDATMASIN



 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الشَّيْطَانَ قَالَ وَعِزَّتِكَ يَا رَبِّ لَا أَبْرَحُ أُغْوِي عِبَادَكَ مَا دَامَتْ أَرْوَاحُهُمْ فِي أَجْسَادِهِمْ قَالَ الرَّبُّ وَعِزَّتِي وَجَلَالِي لَا أَزَالُ أَغْفِرُ لَهُمْ مَا اسْتَغْفَرُونِي. (حم)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  محقق شيطان شويله ده دى ياربى عزتكه يمن اولسون كه رحلرى جستلرنده اولدقجه قللرينى آزدرمقدن كرى دورماياجاغم . رب ( الله تعالى شويله ) بيوردى : عزتم وجلالمه يمين أدرم كه اونلر بندن مغفرت طلب أتدكلرى متدتجه بنده اونلرى دواملى عفو أده جكم    . "

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Muhakkak şeytan şöyle dedi ‘Yâ Rabbi! İzzetine yemin olsun ki ruhları cesetlerinde oldukça kullarını azdırmaktan geri durmayacağım.’ Rab (Allâhü Teâlâ ise şöyle) buyurdu: ‘İzzetim ve Celâlime yemin ederim ki onlar benden mağfiret talep ettikleri müddetçe ben de onları devamlı affedeceğim.”

(Müsned-i Ahmed)

       Hicrî:   21    Muharrem    1442  Fazilet Takvim    

 

 ŞEYTAN SİZİ ALLAH İLE ALDATMASIN

 

Cenâb-ı Hak, Fâtır Sûresi’nin 5. âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor (meâlen): “Ey insanlar! Şüphe yok ki Allâh’ın vaadi haktır. Artık sizi bu dünya hayatı aldatmasın ve şeytan da sizi Allah ile (onun affına güvendirerek) aldatmasın.”
Bu âyet-i kerîmenin tefsirinde şöyle buyuruluyor: Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Bugün keyfimize bakalım da yarın ne olursa olsun demeyin. Dünyaya dalıp da uhrevî vazifelerinizi unutmayın. Dünya için âhiretinizi fedâ etmeyin. Çünkü gençliğin uçup ihtiyarlığın çöktüğü gibi dünya da bir rüya gibi gelip geçer; âhiret, ebedî olmak üzere gelip çatar.
Yine çok aldatıcı olan mağrur şeytan, sizi, Allâhü Teâlâ ile aldatmasın. Yani “Allah; Kerîm, Ğafûr ve Rahîm’dir. Allah her şeye vekildir.” diyerek sizi günahlara sevk etmesin, vazîfelerinizi sûistimal ettirmesin. Evet! Hazret-i Allah böyledir. Fakat öyledir diye mağrur olmak Hazret-i Allâh’a karşı saygı duymamak, izzet ve celâlini hesaba almamak, onun azâbını tanımamak, bir cinayet ve felâkettir. Aynı zamanda da Allâhü Teâlâ’ya îman şerefine nâil olup sâlih amel işleyen kullarına vaadettiği nimetlerinden mahrumiyettir. (Elmalılı, Hak Dîni Kur’an Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)
Silsile-i Sâdât’ın 33. ve son halkası olan Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) Hazretleri de talebelerine şöyle buyurmuştur: “Dünya sevdasından ukbâyı unutanlara, ‘Ey gâfiller! Âhiret hususuna gelince ‘Allah, Ğafûr’dur ve Rahîm’dir’ diyorsunuz. Pekâlâ! Mâdem ki çalışmadan o büyük geçitten geçmek için ‘Ğafûru’r-Rahîmdir’ diyorsunuz, öyle ise Cenâb-ı Hak, Rezzâk-ı âlemdir. Haydi, çalışmasanız ya! Neden böyle durmadan, bıkmadan, usanmadan çalışıp didiniyorsunuz?’ dersiniz.”

      Hicrî:   21    Muharrem    1442  Fazilet Takvim    

 

 

   SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder