قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: فَضْلُ الْعَالِمِ عَلَى الْعَابِدِ كَفَضْلِي عَلَى أَدْنَاكُمْ. (ت)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ، " عالميك ، ( عالم اولمايان ) عابد أؤزرينه فضيلتى ، بنم ، سزين أن آشاغى مرتبه ده اونينزه أؤستونليكم كبى در . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Âlimin, (âlim olmayan) âbid üzerine fazîleti, benim, sizin en aşağı mertebede olanınıza üstünlüğüm gibidir.”
Hicrî: 16 Muharrem 1442 Fazilet Takvim
İLİM, AMEL VE İHLAS
İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî (k.s.) bir mektubunda şöyle buyurmuşlardır:
Muhakkak şerîatin üç cüz’ü vardır: İlim, amel ve ihlas. Bu üç cüzden her biri meydana gelmedikçe; şerîat tahakkuk etmez. Her ne vakit şerîat tahakkuk ederse dünyevî ve uhrevî bütün saâdetlerin üstünde olan, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı tahakkuk etmiş olur.
Nitekim Allâhü Teâlâ buyurmuştur ki (meâlen): “Allâh’ın rızâsı her şeyden daha büyüktür.” (Tevbe Sûresi, âyet 72). Buradan anlaşılıyor ki şer’-i şerîf, dünyevî ve uhrevî bütün saâdetlere kefildir. Ve eğer şerîat tahakkuk ederse şerîatın ötesinde kendisine ihtiyaç duyulan, talep olunan hiçbir şey kalmaz. Ehl-i tasavvufu başkalarından ayıran, tarîkat ve hakîkattir. Bunlar, şerîatın üçüncü cüzü olan ihlâsın kemâle ermesine yardımcı olurlar. (Mektubât-ı İmâm-ı Rabbanî, c. 1, m. 36)
İmâm-ı Gazâlî Hazretlerinin naklettiğine göre âriflerden bir zat şöyle dedi: “Tasavvuftan nasibi olmayanların son nefeste imansız olarak gitmelerinden korkulur. Tasavvuftan en az nasibi olan kimse, onu tasdik eden (kabul eden, tasavvuf vardır diyen) ve onu ehline teslim eden kimsedir.”
(İhyâu Ulûmiddin)
TIBB-I NEBEVÎ’DEN: YİYECEKLER HAKKINDA
Henüz olgunlaşmamış veya vakti geçmiş ve kokmuş olan meyveler yenmemelidir.
Aynı şekilde ağzı açık kalmış olduğu halde geceden sabaha kadar beklemiş olan yemeği ve suyu da yiyip içmekten sakınmalıdır. Zîrâ bunların içine zehirli bir hayvanın düşme ihtimâli vardır ki; bunları yiyen kişiye zarar verebilir. Pek çok hastalığın sebebi olan mikroplar bu nevi ağzı açık kalan kaplarda bulunan yiyeceklerin içine kolaylıkla girebilir ve bu yiyeceklerden yiyen ve içenlere ağız yolu ile bulaşıp vücutlarında hastalığa sebebiyet verebilirler.
Bundan dolayı yiyecek ve içecekleri, ağzı kapalı kaplarda muhâfaza etmek lazımdır.
Hicrî: 16 Muharrem 1442 Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder