22 Eylül 2020 Salı

YAVUZ SULTAN SELİM HAN


 

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: صَاحِبُ الْعِلْمِ يَسْتَغْفِرُ لَهُ كُلُّ شَيْءٍ حَتَّى الْحُوتُ فِي الْبَحْرِ. (الجامع الصغير)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  علم صاحبنه ( دينى علملرى أؤكرنب أؤكرتن و اونونله عمل أدن كمسيه ) هر شى ، حتى دنزدكه بالقلر بله إستغفار أدر   . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İlim sâhibine (dînî ilimleri öğrenip öğreten ve onunla amel eden kimseye) her şey, hatta denizdeki balıklar bile istiğfâr eder.

(Suyutî, el-Câmiu’s-Sağîr)

       Hicrî:   05    Safer     1442  Fazilet Takvim       

 

YAVUZ SULTAN SELİM HAN

 

Yavuz Sultan Selim Han, Mısır’ın fethinden sonra, bir gün vezîriazam Pîrî Paşa’yı çağırıp:
“Pîrî lalam! Allâh’ın izni ile Mısır’ı fetheyledik. Hâdimü’l-Haremeyn olmakla şereflendirildik. Her gittiğimiz tarafta fetihler nasib oldu ve emrimize muhâlefet edecek kimse kalmadı. Bu vaziyette devletin zevâli ihtimâli var mıdır?” diye sormuşlar. Vezir de cevabında:
“Yüce cedlerinizin koydukları kanun ve kâideler icrâ olundukça bu devletin zevâli muhaldir.” der ve “Evlatlarınızın hilâfeti zamanında akılsız vezîriazam tayin olunur, rüşvet kapıları açılarak makam ve mevkiler ehline verilmezse o zaman bu devletin yıkılması mukadder olur.” diye ilâve eder. Bunun üzerine düşünceye dalan Yavuz Sultan Selim Han:
“Allâh’ım bizi koru!” diye duâ eder ve Pîrî Paşa’ya ihsanlarda bulunur.
Mısır seferinden dönüşte İbn-i Kemal Paşa’nın atının ayağından sıçrayan çamurlar, padişahın kaftanına bulaşmıştı. O büyük Sultan:
“Ulemânın atının ayağından sıçrayan çamur, benim için ziynet ve iftihar vesîlesidir. Bu elbisem, vefâtımdan sonra sandukamın üzerine konulsun!” demişti. Bu vasiyeti yerine getirilmiştir.
İlim ve ma’rifetin kadrini bu derece yücelten o büyük cihangir hakkında ise İbn-i Kemal Paşa, yazdığı mersiyede şöyle demektedir:
Az zaman içre çok iş etmiş idi
Sayesi olmuş idi âlem-gir
Şems-i asr idi, asırda şemsin
Zılli memdûd olur, zamanı kasîr
Tâc u tahtıyla fahr eder beyler
Fahr ederdi anınla tâc u serîr.
(Az zamanda çok işler başarmıştı. Gölgesi bütün cihanı tutmuştu. O padişah ikindi güneşi gibi idi, bu vakitte güneşin gölgesi uzun, ömrü de kısa olur. Beyler, tâc ve tahtıyla övünürlerken tac ve taht bizzat onunla övünmekteydi.) 

(Osmanlı Tarihi, Çamlıca Basım Y.)

      Hicrî:   05    Safer     1442  Fazilet Takvim       

 

 

   SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder