11 Eylül 2020 Cuma

MÜFLİS KİMDİR?



 

قَالَ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَابَ عَبْدٌ وَخَسِرَ لَمْ يَجْعَلِ اللهُ فِي قَلْبِهِ رَحْمَةً لِلْبَشَرِ .(معرفة الصحابة)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  الله تعالى نك قلبنده إنسانلره قارشى مرحمت ياراتماديغى قل ، ( خيردن ) محروم قالمش و خسرانه اوغرامش اولور    . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ’nın, kalbinde insanlara karşı merhamet yaratmadığı kul, (hayırdan) mahrum kalmış ve hüsrâna uğramış olur.

(Ebû Nuaym el-İsfahânî, Ma‘rifetü’s-Sahâbe)

        Hicrî:   23    Muharrem    1442  Fazilet Takvim     

 

 MÜFLİS KİMDİR?

 

Cenâb-ı Hak, Bakara Sûresi’nin 266. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurdu (meâlen): “Sizden herhangi biriniz arzu eder mi ki hurmalardan, üzümlerden onun bir bahçesi olsun, altından ırmaklar aksın, orada kendisinin her çeşit meyveleri bulunsun, (fakat) ona ihtiyarlık çöksün, âciz ve küçük çocukları da olsun, derken (onun ve yavrularının tek geçim vasıtası olan) ona (o bahçeye) içinde bir ateş bulunan bir bora (fırtına) isâbet etsin de o, yanıversin.”
Bu âyet-i kerîmenin tefsirinde şöyle buyuruluyor: Başına bu hâdiseler gelen kişi hayretler içerisinde kalıp ne yapacağını bilemez. Artık o bahçe gibi bir bahçe yapmaya da gücü yetmez. Çünkü kendisi yaşlı, çocukları ise küçük olmaları hasebiyle bundan âcizdirler. Bu kimsenin hâline bir temsil vardır. Şöyle ki: Sâlih ameller işleyen bir kişi o amellerinin içerisine riyâ ve ezâ gibi şeyler karıştırdığı için hüsran ve pişmanlık içerisinde olur. Kıyâmet günü o kimse, amellerine en çok ihtiyaç duyduğu anda, onların yok olduğunu görünce bahçesini kaybeden kimsenin hâli gibi hayretler içerisinde kalır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir gün Ashâbına, “Müflis kimdir, bilir misiniz?” diye sordular. Onlar da “Bize göre müflis; elinde parası pulu kalmayandır.” diye cevap verdiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Benim ümmetimden müflis o kimsedir ki, kıyâmet günü namaz, oruç, zekât (gibi birçok ibâdet)le gelir. Fakat o, falana sövmüş, falana iftira atmış, falanın malını yemiş, falanın kanını dökmüş, falana vurmuştur. Sonra onun sevapları bu kimselere verilir. Eğer üzerindeki haklar ödenmeden evvel iyilikleri tükenirse, onların günahları alınır ve onun üzerine yüklenir. Sonra da cehenneme atılır.”
Kul hakları ile alakalı olan haramlara riâyet etmek, Hazret-i Allâh’ın hakları ile alakalı olan haramlardan daha mühimdir. Zîrâ Allâhü Teâlâ, mutlak olarak ganîdir ve erhamürrâhimîndir. Kullar ise fakir, muhtaç ve cimridirler.
Âlimler buyurdular ki: Bir kimsenin peygamber ameli gibi ameli olsa, ama üzerinde herhangi bir şahsa ait yarım kuruş hak bulunsa o yarım kuruşu ödemedikçe cennete giremez.

         Hicrî:   23    Muharrem    1442  Fazilet Takvim     

 


  SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder