Hadîs-i Şerîf: “Ben ilmin şehriyim, Ali de kapısıdır.” (Hadîs-i Şerîf, Hâkim, el-Müstedrek)
Hicrî: 02 Rebîulahır 1434 •Fazilet Takvim
HAZRET-İ ALİ’NİN (R.A.) HESÂBI
İki arkadaş oturmuş yemek yiyordu. Birisinin beş, diğerinin üç
ekmeği vardı. Oradan geçen başka birini de yemeğe çağırdılar. Üç kişi
sekiz ekmeği berâber yedikten sonra, üçüncü adam, her ikisinin
ekmeklerinden yediğinin bedeli olarak sekiz dirhem verdi. İki arkadaş
parayı paylaşamadılar. Beş ekmeğin sâhibi:
– Benim beş ekmeğim vardı. Beş dirhem benimdir.
Senin üç ekmeğin vardı, hakkın üç dirhemdir, dedi.
Üç ekmeğin sâhibi ise hakkım paranın yarısı olan dört dirhemdir, diyordu.
Hz. Ali’ye mürâcaat ettiler. Hz. Ali, üç ekmek sâhibine “Arkadaşının
sana verdiği miktara râzı ol, üç dirhemi al. Çünkü senin için daha
iyidir.” dedi. Adam:
– Hayır, haktan başka bir şeye râzı olmam deyince, Hazret-i Ali (r.a.):
– Senin hakkın sekiz dirhemden sadece biridir. Başka hissen yoktur, dedi. Nasıl olduğunu sorunca, şöyle cevap verdi:
– Sekiz ekmeğin her biri üçer parçaya bölünürse, yirmi dört parça
olur. Üç kişi hepsini yemişsiniz. Hanginizin fazla yediğini bilmediğiniz
için, eşit olarak yediğiniz kabul edilir. Öyle ise her biriniz yirmi
dört parça ekmekten sekizini yediniz. Senin üç ekmeğinin her birini üç
parçaya ayırınca, 3x3 = 9 eder. Sekiz parçasını sen yedin. Ekmeğinden
sadece bir parçayı müsâfir yemiş. Arkadaşının beş ekmeği de aynı hesabla
üçer eşit parçaya bölünse on beş parça eder. Kendisinin toplam yirmi
dört parçadan sekizini yediğini farz edip bunu kendi payından
çıkarırsak, geriye 15 - 8 = 7 parça kalır ki, bunu da müsâfir yemiştir.
Bu hesaba göre misafir senin hissenden bir parça ekmek yemiştir. Her
ikinize verdiği sekiz dirhemden bir dirhemi hakkına düşer. Arkadaşının
payından 7 parça yediğine göre, 8 dirhemin yedisi ona düşer, buyurdu.
Bunun üzerine adam:
– Peki, şimdi râzı oldum, dedi.
Hicrî: 02 Rebîulahır 1434 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder